Hedeflenen enflasyon seviyelerine sene sonunda ulaşacaklarını belirten Erdoğan, fahiş fiyatlar ve fırsatçılıkla mücadelede kararlı olduklarını vurguladı. Aşırı kar hırsı ve açgözlülüğün neden olduğu fiyat artışlarının yavaş yavaş azaldığını ifade etti.
Erdoğan, Kabine Toplantısı sonrası yaptığı konuşmada, Aşure Günü'nü kutlayarak başladı. Muharrem ayının rahmet, merhamet ve lütuf ayı olduğunu belirten Erdoğan, Kerbela hadisesi sebebiyle bu ayın aynı zamanda hüzün ve keder getirdiğini dile getirdi. Hazreti Hüseyin ve 72 müminin şehit edildiği Kerbela faciasının yıldönümünde, tüm İslam coğrafyasının ve Müslümanların ortak acısını paylaştıklarını ifade etti. Hazreti Hüseyin ve yarenlerini rahmetle anan Erdoğan, acı olayın yıldönümünde bir kez daha dua ettiklerini belirtti.
"Alevi-Bektaşi kardeşlerimizle yakın istişare halinde olmayı sürdüreceğiz"
Erdoğan, "İnşallah bu akşam Cumhurbaşkanlığı Külliyemizde Sevgili Can’ları misafir edecek, ’Mah-ı muharrem oruç açma lokması’ vesilesiyle aynı sofra etrafında gönüllerimizi birleştireceğiz" şeklinde konuştu. "Kerbela katliamı üzerinden bizi bölmek, aramıza nifak ve fitne tohumları serpmek isteyenlere inşallah fırsat vermeyeceğiz. Devlet ve millet olarak, İslam alemini ilgilendiren her meselede olduğu gibi Kerbela olayında da birleştirici tutumumuzu korumaya devam edeceğiz. Önceki sene kurduğumuz Alevi Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığımız, bu noktada gerçekten çok anlamlı roller üstleniyor.
Cemevlerinin inşası, bakımı, elektrik, su ve gaz ücretlerinin ödenmesinden Alevi-Bektaşi inanç önderlerinin istihdamına kadar geniş bir yelpazede pek çok hizmeti artık devletimiz sunuyor. Alevi-Bektaşi kardeşlerimizle yakın istişare halinde olmayı sürdüreceğiz" şeklinde konuştu. Aşure Günü’nün başta Alevi-Bektaşi vatandaşlar olmak üzere bütün millet için barışa, kardeşliğe ve muhabbete vesile olmasını dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, son kabine toplantısından bugüne, dış siyasette oldukça yoğun görüşme ve ziyaret trafiğimiz olduğunu hatırlattı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, öncelikle Şanghay İşbirliği Teşkilatı’nın 24. Zirvesi için Kazakistan’ın başkenti Astana’ya gittiklerini belirtti. Burada Rusya Devlet Başkanı Putin ve Çin Halk Cumhuriyeti Devlet Başkanı Şi ile verimli görüşmeler gerçekleştirdiklerini söyledi. Ayrıca, Çin otomobil üreticisi BYD’yle imzalanan 1 milyar dolarlık yatırım sözleşmesinin önemine vurgu yaptı. Erdoğan, her zaman ülkemize katma değer sağlayacak yatırımlara kapılarının açık olduğunu belirtti. Planlarının Şuşa’daki Türk Devletleri Teşkilatı Gayri Resmî Zirvesi'ne katılmak olduğunu ancak milli futbol takımımızın Hollanda ile oynadığı maçta onları yalnız bırakmamak için planlarında değişiklik yaptıklarını ve Berlin'e geçtiklerini ifade etti.
"A Milli Futbol Takımımızı ve teknik ekibini bir kez daha milletçe gururlandırdıkları için tebrik ediyorum."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, UEFA'nın Merih Demiral'a verdiği haksız kararın kendilerine ve şampiyonaya zarar verdiğini belirtti. Berlin'deki atmosferin harika olduğunu vurgulayan Erdoğan, Milli Takımın maç boyunca keyifli bir performans sergilediğini söyledi. Hakem kararlarının içlerine sinmediğini ancak futbolcuların ellerinden geleni yaptığını ifade eden Erdoğan, yarı final şansını kaçırdıklarını üzülerek belirtti. A Milli Futbol Takımı ve teknik heyeti tebrik eden Erdoğan, Almanya'daki gurbetçi kardeşlere de teşekkür etti. İspanya'yı Avrupa Şampiyonu olarak kutlayan Erdoğan, Paris 2024 Olimpiyat Oyunları için sporcularımıza başarılar diledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 9-11 Temmuz tarihleri arasında Washington'da gerçekleşen NATO Liderler Zirvesi'nin Türkiye'nin NATO içindeki önemli rolünü bir kez daha vurguladığını belirtti. "İttifakın 75. yıl dönümüne denk gelen bu önemli zirvede, savunma sanayii ve terörle mücadele gibi ülkemiz için hayati konularda müttefiklerimizden beklentilerimizi dile getirdik. Ancak maalesef hala istediğimiz düzeyde işbirliği sağlanamamıştır. Müttefiklerimiz tarafından verilen silahlar, bölücü terör örgütlerine ulaşmaktadır. DEAŞ'la mücadele adı altında PKK'nın Suriye kolu olan YPG'ye gönderilen silah ve mühimmatlar da cabası. Savunma sanayii ticareti konusunda yaşanan sıkıntılar da göz ardı edilemez. Bu durumlar, NATO'nun dayanışma ve müttefiklik ruhuyla bağdaşmamaktadır. Bu sorunların hızla çözülmesi gerektiğini vurguladık" şeklinde konuştu.
"İsrail'in durdurulması, sadece bölgemiz için değil, tüm insanlığın huzuru ve güvenliği için gereklidir"
7 Ekim'den bu yana Gazze'deki katliamı sürekli gündeme getirdiklerini hatırlatan Erdoğan, İsrail'in durdurulmasının bölge ve tüm insanlık için şart olduğunu vurguladı. Türkiye olarak, İsrail'i ateşkese zorlamak için tüm imkanları seferber ettiklerini belirtti. Ticari işlemlerin durdurulması, Uluslararası Adalet Divanı'nda İsrail aleyhine açılan soykırım davasına müdahil olma kararı ve NATO araçlarının kullanılması gibi adımların atıldığını söyledi. Filistin'de kalıcı barış sağlanana kadar İsrail'le NATO işbirliğine onay verilmeyeceğini açıkladı. İsrail'in Gazze ve diğer Filistin topraklarındaki zulmünün devam etmesi durumunda tutumlarının değişmeyeceğini belirtti. Filistin halkının direniş azmini kıramayan İsrail'e karşı Filistinli kardeşlerin kahramanca mücadelesini selamladı. Türkiye'nin bölgesel barış için her türlü rolü üstlenmeye hazır olduğunu vurguladı. Türkiye'nin sadece Batı dünyasıyla değil, diğer bölgelerle de işbirliğini güçlendirmeye önem verdiğini belirtti. Ülkenin çıkarları doğrultusunda herkesle ilişkilerini ilerleteceklerini ifade etti.
"Türkiye için, dış siyasette yeni denklemler oluşturmak artık bir tercih değil, bir ihtiyaç haline gelmiştir."
Son 22 yılda Türkiye'nin nüfuz alanını genişletmek için tarihi adımlar attığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Soğuk savaş döneminden kalan angajmanlara hapsolmuş bir ülkeye, 360 derecelik bir dış politika ufku kazandırdık. Karşılıklı saygı ve müşterek menfaatler temelinde, daha önce karşımızda konumlanan ülkelerle dahi ilişkilerimizi güçlendirdik. Tüm bunları, malum çevrelerin körüklediği ’eksen kayması’ tartışmalarına rağmen başardık. İnşallah bu yaklaşımımızı yeni hamlelerle devam ettireceğiz. Dostlarımızın sayısını çoğaltmaya büyük önem veriyoruz. Bölgesel işbirliği ve dayanışma ne kadar artırılırsa, giderek büyüyen tehditler karşında o derece mukavemet kazanılacağının altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, ”Diğer türlü, bir asır önceki gibi coğrafyamızın sınırlarının yeniden kanla ve gözyaşıyla çizilmesine engel olamayız.
Küresel siyasetin bir türlü istikrara kavuşamaması, küresel ekonomideki sorunların da çözüm yolunu tıkamaktadır. Büyüme, istihdam ve enflasyonla ilgili beklentilerdeki kötümser hava halen ortadan kalkmadı. Hafta sonu Amerikan Eski Başkanı ve Cumhuriyetçilerin Başkan Adayı Sayın Trump’a yönelik düzenlenen menfur suikast girişimi, dünyadaki mevcut kırılganlıkları bir kez daha gözler önüne sermiştir. Suikast teşebbüsünü bir kez daha lanetliyor; Sayın Trump’ın kendisine, ailesine ve destekçilerine ülkem ve milletim adına geçmiş olsun diyorum. Bölgemizde ve ötesinde neredeyse her sabah gözlerimizi yeni bir krize açıyoruz. Ekonomi, güvenlik, ticaret başta olmak pek çok alanda belirsizlikler artmış durumda. Bunun önünde tam manasıyla özellikle geçilemediğini görüyoruz” dedi.
"Yeni uydumuz, dışa bağımlılığın azaltılmasında önemli bir adım olacak."
Erdoğan, küresel sistemde "yeni denge" arayışlarının artarak devam ettiğini belirtti ve hükümet olarak hedeflerinden kopmadıklarını vurguladı. Türkiye Yüzyılı'nın inşası için yoğun çaba harcadıklarını söyleyen Erdoğan, yerli haberleşme uydusu TÜRKSAT 6A'nın uzay yolculuğunun başladığını ve test yörüngesine ulaşacağını belirtti. TÜRKSAT 6A'nın dışa bağımlılığı azaltacak önemli bir adım olduğunu ve ülkenin uydularının ulaşacağı nüfusu artıracağını ifade etti.
Ayrıca, 6 Şubat depremlerinde yıkılan şehirlerin yeniden imarının önemli bir gündem maddesi olduğunu vurgulayan Erdoğan, şehirlerin devasa birer şantiyeye dönüştürüldüğünü ve 76 binden fazla afet konutunun teslim edildiğini belirtti. Hedeflerinin yıl sonuna kadar 200 bin konutun teslimatını gerçekleştirmek olduğunu ve depremzedeleri evlerine kavuşturacaklarını söyledi. Deprem bölgesindeki çalışmaların hızlanacağını umut ettiğini ve depremzedelerle sürekli iletişim halinde olduklarını belirtti. Depremin yıkığı şehirlerin yeniden ayağa kaldırılması için ellerinden geleni yapacaklarını ve depremzedelerle aralarına kimseyi sokmayacaklarını vurguladı.
"Bu sefer İzmir-Konak'ta umursamazlığın bedelini ödedik."
Erdoğan, Beşiktaş, Antalya ve İzmir'de hayatını kaybeden vatandaşlarla ilgili konuşurken sorumlulara sert tepki gösterdi. Erdoğan, "Biz, seçim meydanlarında verdiğimiz sözleri tutan bir iktidarız. Atıp tutanların halktan yetki aldıktan sonra nasıl çark ettiklerini görüyoruz. Verdikleri sözleri tutmak yerine, beceriksizliklerini örtmeye çalışıyorlar. İstanbul, Antalya, İzmir'de yaşanan facialarda vebali olanlar, milletten özür dilemedi. Yakınlarını kaybedenlerin acılarını dindirecek hiçbir açıklama yapmadılar. Bu durumun mazur görülebilir hiçbir yanı yok. İnsan hayatına mal olan iş bilmezliklere artık bir "dur" denilmesi gerekiyor. Hükümet olarak, bu skandallarda payı olanların hukuk önünde hesap vermesi için gerekeni yapıyoruz. Konak'taki hadisede hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet, ailelerine sabır diliyorum" dedi.
"Enflasyonun ateşi geçen aydan itibaren düşmeye başladı."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, hükümetin toplumun yaşadığı zorlukların farkında olduğunu belirtti. 22 yıllık iktidarları boyunca enflasyonun vatandaşları ezmesine izin vermediklerini ve bundan sonra da aynı hassasiyetle hareket edeceklerini vurguladı. Amacın, ekonomiyi ve enflasyonu tekrar körükleyecek bir döngüye sokmadan vatandaşların refahını kalıcı olarak artırmak olduğunu söyledi. Geçmişte Türkiye'ye ağır faturalar ödeten popülizm batağına düşmemek için büyük özen gösterdiklerini belirtti. İstikrar ve reform programlarını kararlılıkla uyguladıklarını ve olumlu sonuçlar aldıklarını ifade etti. Enflasyonun son aylarda düşmeye başladığını ve önümüzdeki aylarda bu sürecin ivmeleneceğini umut ettiğini dile getirdi. Fahiş fiyatlar ve fırsatçılıkla mücadelede kararlı adımlar attıklarını ve aşırı kar hırsıyla oluşan fiyat balonunun yavaş yavaş söndüğünü belirtti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Orta vadeli programın etkilerinin görülmesiyle birlikte ekonomi kurmaylarına yönelik yıpratma ve yıldırma kampanyalarının arttığını belirtti. Ancak bu saldırılara prim verilmeyeceğini ve sabır ve kararlılıkla yol haritasının uygulanmaya devam edileceğini vurguladı. İstihdam konusunda olumlu gelişmelerin yaşandığını ve işsizlik oranının düştüğünü belirten Erdoğan, ayrıca ihracat ve cari açıkta da iyileşme olduğunu ifade etti. Ayrıca, Meclis'e sunulan kanun teklifiyle Türkiye'nin mali kaynaklarının milletin refahını artırmak için kullanılmasının hedeflendiğini söyledi.
