Türkiye, en üst düzeyde desteklenen ‘sıfır atık’ konusunda dünyaya öncülük ediyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan’ın himayelerinde Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nca başlatılan ‘Sıfır Atık Projesi’ 2017 yılından bu yana başarıyla uygulanıyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da geçen yıl Eylül ayında ABD’nin New York kentinde gerçekleştirilen Birleşmiş Milletler (BM) 78. Genel Kurulu’ndaki konuşmasında tüm dünyayı Sıfır Atık Hareketi’ne destek vermeye davet etti.

Emine Erdoğan’ın desteklediği israfın önlenmesini, kaynakların daha verimli kullanılmasını, atık oluşum sebeplerinin gözden geçirilerek atık oluşumunun engellenmesini veya minimize edilmesini sağlayan ’Sıfır Atık Projesi’nin en önemli ayaklarından ‘Depozito Yönetim Sistemi’nin (DYS) tüm hazırlıkları tamamlandı.

Hem altyapısı ile hem de sistemin uygulanmasıyla dünyaya örnek olacak Depozito Yönetim Sistemi’nde Türkiye genelinde pilot uygulama aşamasına gelindi.

Altyapı tamam, sıra iade noktalarında

Hem ekonomi hem çevre ve insan sağlığı açısından önemli olan sistemin altyapısı hazır. Sisteme kayıtlar da büyük oranda gerçekleşti. Şimdi sıra depozito iade noktalarının oluşturulmasında. Türkiye Çevre Ajansı (TÜÇA) yönetiminde, başta market zincirleri olmak üzere birçok noktada oluşturulacak iade noktalarının 2024 yılı içerisinde devreye alınması planlanmakta. İade noktalarında boş ambalajlar tüketicilerden elden teslim alınabileceği gibi, kurulumuna hızla başlanacak olan Depozito İade Makineleri (DİM) de uygulamaya alınacak. Tüketicilerin başlıca temas noktası olacak olan DİM’ler Depozito Yönetim Sistemi için büyük önem taşıyor. Tüketicilerin getirdiği cam, polietilen tereftalat (PET) ve alüminyumdan yapılmış olan tek kullanımlık ambalajları kabul eden ‘Depozito İade Makineleri’ (DİM), ambalajların her birinin şeklini, boyutlarını ve özel DYS logosunu kontrol ediyor ve onaylama işlemini gerçekleştirerek mobil uygulama üzerinden tüketiciye depozito iade bedelini ödüyor.

İade noktalarını bu yıl her yerde görülecek

Halihazırda Yalova, Kızılcahamam gibi pilot uygulama bölgelerinde kamu noktalarında hem yerli hem yabancı DİM’ler sayesinde, vatandaşlar mevcutta dolaşımda olan tek kullanımlık içecek ambalajlarını iade ederek iade puanı ve parayı almaya hak kazanabiliyor. Depozito sistemi kapsamında DİM’leri önümüzdeki dönemde hemen hemen her yerde görülebilecek. Gelecek 3 yılda tüm ülke genelinde 30 bin DİM’in kurulumu planlanıyor. Türkiye Çevre Ajansı’nın belirleyeceği depozito bedeli ürünlerin satış ücretine dahil olacak, ancak iade edilen ambalajla bu bedelin de tüketiciye iade edilecek olması sebebiyle tüketicilerin DİM’leri yoğun olarak kullanması bekleniyor. Sistem dahilinde yıllık 20 milyar adet iade edilen ambalaj hacmi oluşması öngörülüyor; bu da günde 55 milyon adet ambalaja tekabül ediyor. Bu veriler, DİM’lerin tüketicilerin büyük bir kısmı tarafından çok yoğun olarak kullanılacağını gösteriyor.

Geniş coğrafya ve yüksek nüfus göz önünde tutulduğunda tüketicilerin sisteme erişimin kolaylaşması amacıyla yüksek sayıda otomatın marketlere ve benzeri satış noktalarına, restoran ve otellere yerleştirilmesi planlanıyor. Bu da yerli üreticiler için önemli bir fırsat oluşturuyor. Ayrıca, DİM’lerin dünyadaki pazarı düşünüldüğünde ihracatta yeni bir kapı oluşturma potansiyeli de yüksek.

Ambalajlarda DYS logosu olacak

Türkiye’de ilk başta içeceklerin piyasaya sürülmesinde kullanılan cam, polietilen tereftalat (PET) türünde plastik ve alüminyum türünde metal malzemeden yapılmış olan tek kullanımlık ambalajlar öncelikli olarak zorunlu depozito uygulaması kapsamına alınacak.

Tüketicilerin sahte, kaçak ve kayıt dışı üretilen içecekleri tüketmemesi ve depozitoya tabi olan ambalajlı içeceklerin kolayca ayrıştırılabilmesi için, sisteme dahil olan içeceklerin etiket veya ambalajlarında, depozito programına dahil olduklarını gösteren Depozito Yönetim Sistemi logosu (DYS Logosu) yer alacak. Depozito uygulaması kapsamındaki içeceklerin DYS logolu etiketleri, özel ve kopyalanamaz bir mürekkeple basılıyor.

Özel mürekkepli, kopyalanamaz etiket

Verilen bilgiye göre, Depozito Yönetim Sistemi (DYS) Logosu’nun ambalajlar üzerine uygulamasında kullanılan özel güvenlik mürekkebinin sahtesinin üretilmesi söz konusu değil. Özel güvenlik mürekkebi sahip olduğu ayrıştırıcı özellikler sayesinde özel cihazlarla kontrol edildiğinden, içecek ambalajının üstündeki DYS logosunun Depozito Yönetim Sistemi özel güvenlik mürekkebini taşıyıp taşımadığı anlaşılabiliyor. Mürekkep projeye özel tasarlandığı için piyasadan doğrudan veya dolaylı yöntemler ile temin edilmesi mümkün değil. Sadece proje kapsamında yetki belgesi almış ambalaj ve etiket üreticileri özel güvenlik mürekkebini kullanma hakkına sahip olacak.

Sistemin güvenliği açısından önemli

Mürekkep tasarımı, üretim aşamaları ve mürekkebin dağıtılması ile kullanılması, kısaca tüm tedarik zincirinde çok az sayıda kurum yetkili. Üstelik mürekkebin şişe ve kutulara nasıl uygulanması gerektiği de yine özel bir uzmanlık gerektiriyor. Bu özel yöntemler ve kısıtlı erişim sayesinde özel güvenlikli mürekkep elde ediliyor. DYS logosu üzerinde kullanılan özel güvenlikli mürekkep aynı zamanda tersine mühendislik yollarıyla da yeniden üretilemez özellikte.

DYS logolu özel etiketler, sistemin sağlıklı ve güvenli işlemesini sağlarken diğer taraftan sistemin kötü niyetli kullanımının da önüne geçiyor. Depozito makineleri sadece DYS logosu taşıyan özel etiketli ürünleri kabul edecek. Böylece, kayıt dışı üretim yapılan içeceklerin sisteme girmesi engellenmiş olacak.

Firmalar uyum sağladı

Üretici firmalar ve ürünler de sisteme büyük çoğunlukta uyum sağladı. Türkiye Çevre Ajansı’nın (TÜÇA) 30.12.2022 tarihli ‘Zorunlu Depozito Yönetim Sistemi Uygulamalarına İlişkin Duyurusu’na göre, 1 Ağustos 2023 tarihinden itibaren içecek ambalajları üzerinde ‘Depozito Yönetim Sistemi İşareti (logosu)’ zorunlu olarak kullanılmaya başlandı. Yüksek güvenlik özelliklerine sahip etiketlerin basımı için özel yetkilendirilen baskı tesisleri de sisteme hazır hale geldi. Şu ana kadar özel yetkilendirilen baskı tesisleri, proje kapsamında sisteme dahil olacak ürünlerin tamamına yakınının özel etiketlerini basacak kapasiteye sahip.

Tüm üreticiler sistemde

Çok sayıda firma Depozito Yönetim Sistemi logosu ile üretime geçti ve DYS logolu ürünleri market raflarında yer almaya başladı. DYS logosu olmayan ürünler satılamayacağı için firmalar hızlı bir şekilde onay süreçlerini tamamlıyorlar. Böylece önümüzdeki günlerde market raflarında DYS logolu daha fazla ürün görülecek.

Türkiye Çevre Ajansı yönetecek

Zorunlu Depozito Yönetim Sistemi, Türkiye Çevre Ajansı (TÜÇA) tarafından yönetilecek. Sistem, tek kullanımlık ambalajlı ürünleri piyasaya sürecek firmalar, perakende sektörü oyuncuları ve tüketiciler gibi çoklu bir yapıdan ve çeşitli süreçlerden oluşuyor. Süreç, depozitolu ambalajın TÜÇA tarafından belirlenen kriterlere uygun üretilerek piyasaya arz edilmesi ile başlayıp boş ambalajın toplanarak geri dönüşüm tesislerine gönderilmesi ile tamamlanan bir döngüde işleyecek.

preview image

Sistemin işleyişi

Sistem şöyle işleyecek:

Ambalajlı içeceği piyasa süren firmalar, Depozito Bilgi Yönetim Sistemi’ne kaydolacak. Bu firmalar, DYS logolarını, özel güvenlikli mürekkep ve basım tekniğiyle ambalajlar üzerine uygulayacak.

Türkiye Çevre Ajansı, depozito fiyatıyla ilgili düzenlemeyi yapacak ve kamuoyuna açıklayacak.

Firmalar piyasaya sürdüğü her ürünün depozito bedelini Türkiye Çevre Ajansı’na ödeyecek. Firmalar sisteme aktarmış olduğu bu depozito bedelini market, bakkal gibi satış noktalarına yaptıkları ürün satışı ile tahsil edecekler.

Market, bakkal gibi satış noktaları da depozito ücretini ödeyerek aldıkları ambalajlı ürünlerin, tüketicilere satışında depozito ücretini tahsil edecekler.

Depozito Yönetim Sistemi’nin sağlıklı işlemesi için en önemli aşama tüketicilerin sisteme katıldığı bölüm olacak. Tüketiciler, depozito ücretini ödeyerek aldıkları tek kullanımlık ambalajlı ürünleri tükettikten sonra, boş ambalajları depozito iade makinelerine iade ettiklerinde DBYS Mobil Uygulaması aracılığıyla depozito bedellerini geri alabilecekler.

Sürecin bundan sonraki bölümü tabi ki biraz daha teknik ve tüketicilerden bağımsız işleyecek. Ama asıl ekonomiye katkı burada başlıyor.

Tüketicilerden gelen boş ambalajların teslim alındığı ve depozito bedellerinin iade edildiği noktalarda Depozito İade Makineleri olacak. Makineler, ambalajları ayrıştırarak alacak. Depozitolu boş ambalajlar, TÜÇA’nın yetkilendirmesiyle boş ambalaj taşıyıcıları tarafından depo/aktarma merkezlerine, doğrulama tesislerine ve son olarak da geri dönüşüm tesislerine teslim edilecek. Sistem dahilinde geri dönüşümü sağlanan malzemelerin türü ve miktarına göre belirlenen hurda geliri ise sisteme gelir olarak aktarılacak.

Sistemin çevreye, ekonomiye büyük katkısı var

DYS’nin çevre başta olmak üzere insan sağlığı ve ekonomiye önemli katkıları var. Döngüsel ekonominin önemli oyuncularından atıkların, geri dönüşümü ve geri kazanımı tüm dünyada artık çok önemli hale geldi. Hatta atıklar, ülkelerin ekonomileri için önemli bir kaynak olarak değerlendiriliyor.

Depozito Yönetim Sisteminin hayata geçmesiyle ilk etapta 20-25 milyar ambalaj geri dönüşüme kazandırılacak. Bu sayede 37 bin ton sera gazı emisyonu azaltılırken, 1,3 milyar kWh enerji tasarrufu ve 3,6 milyon varil petrolden tasarruf sağlanacak. Sanayide ise temiz bir geri dönüşüm imkânı sağlayacak.

Proje kapsamında, 20 yıllık süreçte 100 milyar lira tasarruf ve 20 bin vatandaşa da doğrudan istihdam alanı açılacak.

İthal edilen ham maddelerin yeniden üretimde kullanması sayesinde üretime ve istihdama katkı sağlanacak. Piyasaya sürülen içecek ambalajlarının ham maddesi için yıllık 150-200 milyon dolara yakın gerçekleşen ithalat hacmi önemli oranda düşürülerek cari açığın yönetilmesine kayda değer bir katkı sağlanmış olacak.

Türkiye dünyaya örnek olacak

Son teknolojilerle tüm hazırlıklarının tamamlandığı Depozito Yönetim Sistemi, devreye girince Türkiye çevre konusunda batılı ülkelere fark atacak. ‘Sıfır Atık’ konusunda dünyaya öncülük eden Türkiye, depozito iadesi konusunda da liderlik edecek. Almanya ve Danimarka’dan sonra Avrupa’da sistemi kapsamlı olarak uygulamaya alan üçüncü ülke olacak.

Çevre bilincinin yükseldiği dünyamızda toplam 350 milyon nüfusa ulaşan 20’den fazla ülkede ulusal yönetmeliklerle belirlenmiş resmi depozito sistemleri işlemekte. Yeni ülkeler de benzer sistemleri hayata geçirmek üzere hazırlıklarını sürdürüyorlar. 2026 yılında 70 ayrı ülke veya eyalette yaklaşık 750 milyon nüfusu kapsayacak şekilde depozito sistemlerinin kapsamının hızla genişlemesi, yayılması bekleniyor. Avrupa Birliği’nde 2027’ye kadar tüm ülkelerin depozito iade sistemine geçmesi hedefleniyor. Almanya başta olmak üzere Finlandiya, Norveç, Hollanda, Danimarka gibi ülkeler sistemi hayata geçirdi. Amerika Birleşik Devletleri’nde bazı eyaletlerde, Kanada’nın bazı bölgelerinde ve Avustralya’da sistem işliyor.

Kaynak: iha