Bel Çevresi ve Metabolik Hastalık Riski
Doç. Dr. Özen, bel çevresinin erkeklerde 94 santim, kadınlarda ise 80 santimi geçmesinin insülin direnci, iç organ yağlanması ve metabolik yan etkilere neden olabileceğini belirterek şu ifadeleri kullandı:
“Bel çevresi ve VKİ, metabolik hastalıkların en önemli göstergelerindendir. Bu değerler düzenli aralıklarla ölçülmelidir. Diyabet olmasa bile bu göstergelerdeki artış, ciddi sağlık sorunlarına zemin hazırlayabilir.”
Türkiye’de Diyabet Oranları Avrupa Zirvesinde
Türkiye'nin, Avrupa’da en çok diyabetli hastaya sahip ülke olduğunu hatırlatan Özen, artan obezite oranının bu duruma neden olduğunu ifade etti. Diyabetin kan şekeri yüksekliğine bağlı olarak göz, böbrek ve kalp gibi hayati organlarda ciddi hasarlara yol açabileceğini belirtti.
“Diyabet, görme kaybından böbrek yetmezliğine kadar geniş bir komplikasyon yelpazesiyle karşımıza çıkıyor. Bu nedenle diyabet tanısı alan bireylerin düzenli göz ve kardiyoloji muayeneleri yaptırmaları çok önemlidir.”
Diyabetle Mücadelede Yaşam Tarzı Değişiklikleri
Doç. Dr. Özen, diyabetin kontrolünde yaşam tarzı değişikliklerinin büyük önem taşıdığını belirterek şu önerilerde bulundu:
- İdeal kiloya ulaşın: VKİ’nin 25’in altında olması hedeflenmeli.
- Akdeniz tipi beslenme: Dengeli ve kalori kısıtlamalı diyetler tercih edilmeli.
- Egzersizi ihmal etmeyin: Haftada 3 gün, 1 saat tempolu yürüyüş öneriliyor.
- Sigara ve alkolü bırakın: Bu alışkanlıklar, diyabetin olumsuz etkilerini artırır.
- Grip ve zatürre aşılarını ihmal etmeyin: Diyabetli bireyler için yıllık aşılar hayati önem taşır.
Hekim Kontrolü Şart
Diyabet hastalarının kan şekeri kontrol altında olsa bile düzenli doktor kontrollerini ve ilaç tedavisini aksatmaması gerektiğini belirten Özen, “Diyabet, ömür boyu süren bir durumdur. Tedavi sürecinde hekim kontrolü altında olmak genel sağlığı korumak için gereklidir” dedi.
