Tüketici Hakları Derneği'nin son dönemde artan gıda fiyatlarına yönelik yayımladığı verileri değerlendiren ekonomist ve aynı zamanda Samsun Kuyumcular Odası Başkanı olan Dr. Salih Özman, kizilirmakgazetesi.com muhabiri Yaren Bal'a özel açıklamalarda bulundu. Pandemi dönemiyle birlikte dünya ekonomisinde de bir durgunluk başladığını ve bundan dolayı da bir enflasyonist ortam oluşup birtakım ürünlere ulaşamamak, üretim tesislerindeki kısıtlamalar, üretimin darlığının olması gibi sonuçların doğduğunu belirten Özman, ister istemez bu ortamdan Türkiye'nin de etkilendiğini ifade ederek : "Türkiye'de de bir enflasyonist ortam oluştu. Tabi bunda hükümetin uyguladığı ekonomik politikaların da sebebi olacaktır muhakkak ki ama bu politikalarının etkisi bence dış etkenlerden daha az oldu ; çünkü dünyanın her tarafında, Amerikası'nda, Avrupası'nda, Çin'in de gelişen birtakım durumlar oldu.Bu sebeplerden de enflasyonist politika, enflasyonist ortam doğdu" dedi.

Bütün dünyada emtia ve gıda fiyatlarında yükselme oldu

Özman, açıklamalarına devam ederken piyasa hareketlerinin yükselmeye başlaması ile birlikte enerji fiyatlarında da çok ciddi manada yükseliş olduğunu dolayısıyla dünya enflasyonunun da aynı Türkiye gibi mağdur olduğunu ifade etti. Bununla birlikte az gelişmiş veya biz gibi gelişmekte olan ülkelerin, gelişmiş ekonomilerden daha fazla etkilendiğini de dile getirerek detaylı olarak bu artışların temel sebeplerine şu şekilde açıklama getirdi: "Bunda bir miktar da mevcut hükümetimizin uyguladığı para politikasındaki farklı bir yönlenişte, politika değişikliği de biraz sebep oldu. Ama Türkiye 2022 yılının enflasyonunu yüzde 100 civarında kapattı. Resmi enflasyon biraz daha düşük tabi ki ama bakıldığı zaman hani herkesin kanaat sahibi olduğu resmi enflasyon tüketici fiyatlarında yüzde 64, üretici fiyatlarında yüzde 97. Ama biz biliyoruz ki tüketici fiyatlarında da yüzde 100'lük bir fiyat artışı söz konusu. Şimdi gelelim buradan gıda fiyatlarına. Bütün dünyada emtia ve gıda fiyatlarında yükselme oldu. Bu durum 2022 yılının sonuna kadar beklenen süreçte Türkiye'de de oldu. Ancak bu tarımda ki fiyat yükselişleri neden kaynaklanır? Sebepleri şunlardır:

1) Girdi maliyetlerinin yükselmesi

2) Mevsimsel etkiler yani iklimin mevsim etkilerinden dolayı mahsulün az meydana gelmesinden 

3)ihracat edilen ürünlerin iç pazardan çok dış pazara ihraç edilmesi sebebiyle iç pazarda ürün darlığı"dır, ifadelerini aktardı.

Girdi fiyatlarının maliyet artması oldu

Türkiye'de herhangi bir kuraklığın, yokluğun ya da kıtlığın mahsül bakımından yaşanmadığına dikkat çeken Özman, bunun 2022 ve 2023 yıllarında da olmadığını ancak  girdi fiyatlarında bir maliyet artmasının yaşandığının da altını çizdi. 2022 yılında ise girdi fiyatlarında hem enerji hem elektrik hem de yakıt, mazot, benzin fiyatlarında çok ciddi manada artış olduğunu da ifade ederek : "Bu artış Türkiye'deki dolar kurunun yükselmesinden hem de petrolün dünya piyasalarında artışından kaynaklandı. Nereye kadar çıktı? Türkiye'de de litresinin 30 liraya kadar çıktığı bir mazot fiyatı söz konusu oldu.

Mazot fiyatlarının artışı da nakliyeyi arttırdı. Nakliye fiyatlarının artışı da gıda fiyatlarının üstüne eklendi diye söylendi. Bunlar makul karşılanabilecek durumlardır. Peki,ihracatımız çok fazla arttı mı? Maalesef ihracatımız artmadı. Çünkü Rusya'da olan savaş ve Rusya'nın birtakım kısıtlamalarından dolayı Rusya'ya olan gıda ihracatında çok büyük miktarda bir artış söz konusu olmadı.Dolayısıyla 2022'de ki gıda fiyatlarındaki artışı bu nedenlere bağlamak mümkün. 

Hem Türkiye'deki yüzde 100'e yakın enflasyon, girdi maliyetlerinin artması, ücretlerin ve enerji fiyatlarının artmasından dolayı fiyat arttı diyebiliriz. Ancak ben şimdi tabloya baktığımda şunu görüyorum, 2023 yılında 'ney ne kadar arttı da gıda fiyatları yüzde 100'e yakın arttı?' diye bakıyorum duruma. Gıda fiyatlarındaki artışa eğer az evvel saydığım girdi maliyetleri ki bunların en başında enerji ve işçi maliyeti geliyor.Yahut da kuraklık ve mevsimden kaynaklanan üretim kısıtlamaları veya ihracat yükselmesi.Bu 3 girdi de 2023 yılı için Türkiye'de bir değişiklik yok. Bakıldığında enerji fiyatlarında da bir geri dönüş var.2022 yılında 30 liraya kadar çıkan mazotun litresi bugün itibariyle 20 lira civarında. Demek ki enerji, elektrik fiyatlarında da çok ciddi manada bir artış yok. Belki artış olması gerekiyor; ama en azından hükümet bu artış şu anda sübvanse ediyor. Belki seçim için belki başka sebeple enerji fiyatlarında, elektrik fiyatında artış yok. Mazot fiyatında nakliye de bir artış yok. 

Türkiye bir kuraklık da yaşamadı. Son dönemde çok ciddi bir deprem sıkıntısı, bir felaket yaşadı; ama hani bir kuraklık olup tarım sektörünü etkileyebilecek bir olumsuzluğu yaşamadık veya bir sel felaketi yaşanmadı en azından tarımsal bölgelerde. Dolayısıyla tarımda miktarı azaltacak mahsüllü alımını azaltacak bir olumsuzluk da olmadı." dedi.

Komisyoncular biraz fırsatçılık yapıyor

Gıda fiyatlarının 2023 yılında ki artış durumu ile alakalı görüşlerini dile getiren Özman, gıda fiyatlarının bu denli artmasınında ki sebebi komisyonculara bağlayarak, "Ben, 2023 yılındaki gıda fiyatlarının bu kadar artmasını doğrusu komisyoncuların arttırdığı kanaatindeyim. Biraz fırsatçılık yapıyorlar; ama zaten enflasyon böyle bir şeydir. Enflasyon yükselmeye başladığı zaman günah keçisi bulunmuştur. Herkes fiyat pahalılığını, artışları enflasyonun üzerine atar. Kendisi istismar etmiyor gibi masum gözükür. Herkes kendini bu şekilde savunur. Ben 2023'de ki fiyat artışlarını dolayısıyla bu gözle görüyorum bir ekonomist olarak.Yoksa mantıkla ayağı yere basan bir ziraatçi değilim. Ziraat'ten anlayan bir insan da değilim; ama biz en azından gördüğümüz, okuduğumuz hem Tarım Bakanlığı verileri hem de etrafımız yani Samsun'da 2 ovanın ortasında konumlanmış bir şehir.Çevremizde ziraat ile uğraşan, tarımla uğraşan insanlardan aldığımız bilgiye göre söylüyoruz bunları. Çünkü son yılda ki gıda fiyatlarında ki bu yüksek artış yani yüzde 200'lere varan artışlar söz konusu. Bu yüzde 200'lere varan artışların sebebi ne diyecek olursak da ne enerji fiyatları ne işçi maliyetleri ne de  Türkiye'de yurt içine ihracattan dolayı ürün kısıtlaması ile ilgili bir durumla açıklanamıyor. Yani, ihracatımız çok artıp da içeride ürün bulunmuyor değil. Mesela dünyada otomotiv sektöründe ürün sıkıntısı var. Neden? Çünkü çip üretimi yok. Çip üretimi olmayınca otomobil üretimi yeterli miktarda değil ve araç sıkıntısı var. İnsanlar sıraya yazılıyor; ama gıda sektöründe böyle bir şey söz konusu değil Türkiye'de. Yeterli ürün olduğuna göre, yani arzı yeterli olduğuna göre talep de zaten belli miktarlarda olup aşırı artış olmadığına göre yani yeni bir ihracat pazarı bulup bir yerlere ürün ihracat etmediğimize göre arz aynı talep aynı. açıklamasını dile getirdi.

Bu fiyatlar neden artıyor?

Artma sebebi olarak 3 madde ( 1-Navlun artması 2- Enerji fiyatlarının artması 3-İşçilik maliyeti) belirten Dr.Özman, aslında bunlarda ki artışlarında makul seviyelerde olduğunu hatta enerji fiyatlarında düşüş söz konusu olup 30 liradan 20 liraya düşen bir mazot fiyatı örneğini de vererek: "Dolayısıyla bunu bir istismar neticesi diye görüyorum, kusura bakmasınlar. Bunu tabii ki bizim pazarcı esnafımızı, manavımızı, marketin reyonunu söylemiyorum ; ama çok ciddi manada tarladan ürün alındıktan sonra bu hale gelip toptancıların eline girmesiyle fiyatların uçması durumu bu hale getiriyor" dedi. Bir ziraatçi bir çiftçiyi olmadığının altını çizen; ama bir ürünün tarım ekonomisinde ki girdi maliyetleri durumunu bir ekonomist olarak okuyup bildiği bir iş olmasına karşın, girdi maliyetlerinde ki artış olmadan bu fiyatların artmasını makul sebeplerle açıklayamadığını da belirtti.

Yaren BAL