Düzce İl Sağlık Müdürlüğü Sağlıklı Hayat Merkezi’nde görevli diyetisyen Nidanur Kara, oruçla geçen süreç sonrasında beslenme önerilerinde bulundu. Oruç sebebiyle öğün sayısında azalma ve beslenme alışkanlıklarında değişiklerin meydana geldiğini belirten Kara, "Ramazan Bayramı’nı, Ramazan öncesi beslenme düzenimize döneceğimiz geçiş günleri olarak düşünebiliriz. İlk güne hafif beslenerek başlayıp bedenimizi alıştırarak yemek yemeli, yavaş yavaş arttırarak normal beslenme düzenimize geçiş yapmalıyız. Gün boyunca tüketeceğimiz besinler dört besin grubundan oluşmalıdır" dedi.

 

"Öğün araları en az 2-3 saat olmalı"

 

 

Öğün aralarının da önemli olduğunu ifade eden diyetisyen Kara, "Ramazan ayında günlük öğün sayısının azalması ve beslenme düzeninde meydana gelen değişiklikler sebebiyle kişiler bayramda öğün sayısını arttırmak ve daha fazla yemek yemek isteyebilir. Bu sebeple bazı sindirim sistemi rahatsızlıklarıyla da karşılaşabilirler. Ramazan ayında oruç sürecinin ardından bayramla birlikte normal beslenme düzenine geçerken tüketilecek besinlerin miktarı aniden artırılmamalıdır. Öğün araları en az 2-3 en fazla 4-5 saat olacak şekilde düzenlenmelidir. Ana öğünler ara öğünler ile desteklenmelidir. Ara öğünlerde meyveler, yağlı tohumlar, ayran, yoğurt gibi ürünler beslenme düzenine eklenebilir" diye konuştu.

 

"Yeterli ve dengeli beslenilmelidir"

 

 

Bayram sabahına kahvaltı ile başlanması gerektiğini söyleyen Nidanur Kara, sözlerini şöyle sürdürdü:

 

"Kahvaltılarda kızartma, kavurma yöntemiyle pişirilmiş besinler yenmemelidir. Kahvaltıda peynir, yumurta, zeytin, ceviz, bal, yeşillik, tam buğday veya çavdar ekmeği tüketilmeli ve sağlıklı kahvaltı yapılmalıdır. Bayram ziyaretlerinde geleneksel olarak tatlı ikramı olacağından kahvaltıda şeker, bal, pekmez gibi tatlı besinleri bulundurulmaması yararlı olacaktır. Sucuk, salam, sosis gibi yağlı besinlerden, börek, poğaça gibi hamur işlerinden uzak durulmalıdır. Ekmek olarak tam tahıllı ekmeklerin tercih edilmesi hem kan şekerimizi kontrol altında olmasını sağlayacak hem de bize gün boyunca tokluk hissi verecektir. Besinler iyi çiğnenmeli, yemekler hızlı yenmemelidir. Ramazan’da az yenildiği için mide hacmi küçüktür. Doyulduğunda yemek bırakılmalıdır. Geleneksel olarak bayramda ikram edilen şeker, çikolata, hamur işleri gibi gıdalar kan şekerini hızla yükselten ve enerji içeriği yüksek gıdalardır. Bu gıdaları bayramda birden bire sık tüketmek sindirim sistemi problemlerine ve kan şekerinin hızlı yükselmesine sebep olacak ve çeşitli rahatsızlıklara yol açabilir. Bu nedenle bayram ziyaretlerinde sunulan ikramlara dikkat edilmeli, aşırıya kaçılmamalı, yeterli ve dengeli beslenilmelidir. Akrabalarınızın ısrarı tutumlarından ve aşırı yeme eğiliminden mümkün olduğunda uzak durulmalıdır"

 

"Doyumluk değil, tadımlık olmalıdır"

 

 

Aşırı tatlı tüketiminin de sakıncalı olduğunu sözlerine ekleyen Kara, "Bayramda tatlı tüketimi çok isteniyorsa hamurlu, şerbetli tatlılar yerine; sütlü tatlılar, taze veya kuru meyveler, şekersiz veya az şekerli komposto, hoşaf, limonata, ayran gibi içecekler ikram edilebilir ve tercih edilebilir. Tatlı tüketimi doyumluk değil, tadımlık olmalıdır. Tatlı tüketiminin ardından bir bardak süt, ayran veya yoğurt tüketilerek kan şekeri dengesi sağlanabilir" ifadelerini kullandı.

 

Bayram sofralarında bunlara dikkat

Bayram sofralarında bunlara dikkat

Kaynak: aa