Medicana Samsun Hastanesi Kadın Hastalıkları Doğum ve Jinekolojik Onkoloji Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Cazip Üstün; rahim ağzı kanseri, tedavisi ve korunma yolları konusunda bilgi verdi. "Rahim ağzı kanserine erken yakalanmışsa kişi, rahmi bile almaya gerek kalmıyor" diyen Prof. Dr. Üstün,” Patolog kenarlarda kanser dokusu yok dediğinde bu bir tedavi sürecine giriyor. İlerlemiş olgulardaysa radikal cerrahi yapmamız gerekiyor. Radikal cerrahide sadece rahimi almıyoruz vajenin 2/3’üs kısmını alıyoruz, lenf bezlerini temizliyoruz. Kadının yaşı, çocuk sahibi olma isteği, hastalığın klinik evresi, ameliyata engel oluşturabilecek herhangi bir sağlık sorununun olup olmadığı ve patoloji bulguları karar aşamasında çok önemli görülüyor. Tüm seçenekler değerlendirildikten sonra tedavi bireyselleştiriliyor. Tedavi kapsamında; cerrahi yapılamıyorsa; radyoterapi ve destekleyici kemoterapi, ileri evre söz konusu olduğunda ise palyatif bakım gündeme geliyor. Rahim ağzı kanseri artık birinci sırada değil bunun sebebi kadınlarımızın simir aldırması. Günümüzde simir testinin yaygınlaşması ile görülme sıklığı sıralamada üçe düştü ve yumurtalık kanseri birinci sırada. Simir aldırdığımız sürece rahim ağzı kanserini eradike edebiliriz” diye konuştu.

 

 

 

Kişiye özel yaklaşım

 

 

 

Kadın Hastalıkları Doğum ve Jinekolojik Onkoloji Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Cazip Üstün,” Rahim ağzı kanseri bulaşıcı değildir. Kanseri yapan HPV bulaşıcıdır. Rahim ağzı kanserinin en önemli belirtisi eş ile birliktelik sonrası kanamadır. Kötü kokulu akıntılar ve zamansız kanamalarda belirtilerindendir. En önemli risk faktörü HPV’ye maruz kalmamaktır. Rahim ağzı kanserinde tedavi standardize edilemiyor. Yani her rahim ağzı kanseri hastasına aynı tedavi uygulanmıyor. Tedavi planlaması hasta için önemli ve öncelikli olan kriterler hedef alınarak, kişiye özel bir yaklaşımla yapılıyor” şeklinde konuştu.

 

Kaynak: aa