HARAM  AŞK…

Abone Ol

Bir uğultu yükseliyordu çiçeklerden. İçlerinden biri donakalmıştı soğuk bir taş gibi. Eğdi başını, görünmeyen bir camdan bakıyor gibiydi dışarı. Kaldırdı başını,Güneş şafaktan indirmişti kendini. Sessiz bir serinlik çarptı tenine kavurucu sıcakta. Kendine doğru ivmeli bir hareketlenme hissetti . Çevirdi başını kurban teslimiyetinde. Bir anda yok olmak istedi üzerine gelen kalabalıktan kurtulmak için, tıpkı bir büyücü gibi. Ama yeteneği yoktu ki… Yıkıldı dağlar başına sanki. Hayâl-meyâl sırtına, suratına, vücudunun değişik bölgelerine inen sille, tokat tekmeleri hatırlar gibi oldu. Gözlerini aralamaya çabaladı, nâfile… Sanki tonlarca ağırlık binmişti göz kapaklarına. Zar-zor sağ gözünü aralayabildi. İlk gördüğü şey , yarı aralık bir kapı ve bir takım seslerdi,anlaşılamayan… Başı inanılmaz derecede zonkluyordu. Nerede olduğunu, yaşayıp yaşamadığını anlamak için ağzını açmak istedi ama dudakları yerinde yoktu sanki. Boğazı fena kuruydu. Bir yudum su olsaydı şimdi. Konuşmak için ağzını açtığını sanarak seslendi. Sesi soğuktu ve yoktu. Nefes, derin bir nefes kendine getirecekti onu ama neydi burnunu kapatıp nefes almasını engelleyen şey,niye ciğerleri acıyordu? Bütün bu uğultunun, anlamsızlığın içinden sessizliği çekip, çıkarıp,atıp , konuşmak, nefes almak, bir yudum su içmek istiyordu. Sol tarafından gelen rüzgârın şiddeti rahatsız ediyordu onu,  pencere açıktı galiba..kapı ve pencerenin açık kalışı kendisini cereyanda bırakmıştı.   “ Bir ayak sesi, hemşire galiba” diye düşünüp gene bin bir zorlukla araladı gözünü , zoraki bir tebessümü iliştirmiş yüzüne ,mütemadiyen dudaklarını oynatan bir hemşire… Ama niye hiç sesi çıkmıyordu ?Gülen yüzü yavaş yavaş endişeyle kasılmaya başladı ve yaklaşıp, yanı başımda bir şeylerle uğraşıyordu, sanırım duyamıyor, hissediyordum. Birden iki eliyle çenesini, dudaklarını burnunun yarısını kapatıp ,fırladı odadan. Hmmm..başım dönüyor..uyumalıyım.Birden hafiflediğimi hissetmeye başladımmmm..  dedi yüzündeki tebessümle adam.                                                      …                                                                                                          

 haram bir aşka koşan ayakların ölüme son tebessümüydü adamın yaptığı