Bugün Dünya Diş Hekimliği Günü tüm diş hekimi arkadaşlarımın gününü kutluyorum. Türkiye’de ilk Diş Hekimliği Okulu 22 Kasım 1908 tarihinde kurulmuş ve 1909 yılında fiilen eğitime başlamış. İlk mezunlarının sayısı 43 kişiden ibaretmiş. Modern diş hekimliğine ise 1933 yılında İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Diş Tebabeti Mektebi kurulması ile başlanmış. Daha sonra yenileri kurulmaya devam eden ve gittikçe sayısı artan diş hekimliği fakültelerinden de her geçen yıl yeni diş hekimlerimiz mezun olmaya devam ediyor.  Diş Hekimliği Günü her yıl 22 kasım günü olarak 1996 yılından bu yana kutlanıyor. Günün anlamına uygun olarak da ağız ve diş sağlığımıza gereken önemi vermemiz gerektiği hatırlatılıyor. Sağlık için önemine dikkat çekiliyor.

Ağız ve diş bakımına önem vermek gerek

Yaşamımızı devam ettirmemiz için beslenmemiz gerekir. Bunu da doğal olarak yediğimiz besinleri sindirerek yerine getiririz. Önce ağzımızda çiğneriz sonra da yutarak diğer sindirim organlarına yollarız. Dolayısıyla sindirim ağızda başlar. Burada dişlerimize de büyük görev düşer. Bu besinleri parçalayıp öğüterek sindirime hazır hale getirirler. Yani güldüğümüz zaman inci dizisi gibi görünüp görsel olarak etkili olmalarından ziyade yaptıkları bu iş daha da çok önemlidir. Ancak hem görsel hem de işlevsel olarak güzel dişlere sahip olmak için dişlerimizin sağlıklı olmaya bunun için de periyodik bakıma ihtiyacı vardır. Yediğimiz besinlerin artıkları diş üzerinde ve dişin diş etine bağlandığı bölgede birikir. Zamanla diş çürüklerine ve diş  taşlarına neden olur. Buna bir de tükettiğimiz gıdaların taşıdığı kimyasal özellikler de eklenirse dişlerimize ve yapısına zarar verebilir. Örneğin asitli yiyecekler ve içecekler, şekerli besinler dişlerin yapısını bozabilir. Her ne kadar sağlam gibi gözükse de o da canlı ve değişken bir dokudur. Ayrıca dişler hastalandıklarında başka organlara da zarar verir hale gelebilir. Bu bakımdan ben özellikle biz kardiyologları daha da ilgilendiren bir konudan, diş sağlığı ile kalp sağlığının ilişkisinden biraz bahsetmek istiyorum.

Sağlıksız dişler kalbi de bozabiliyor

Diş ile kalp hastalıklarının ne ilişkisi olabilir diye aklınıza bir soru gelebilir. Oysa çok basit gibi görünen bir diş çürüğü ya da diş eti apsesi kalbi çok zora sokan bir enfeksiyona yol açabilir. Özellikle de kalp kapaklarında bir anormallik ya da geçirilmiş bir ameliyat varsa, kalp kapak protezi ameliyatı uygulanmışsa mikropların bu bölgeye yerleşip kalp içi zarının iltihabına yani endokardit enfeksiyonuna yol açabilir.

Kalpte iltihap yapıyor

Diş ve diş etindeki iltihap kan dolaşımı yoluyla mikropların kalbe gidip orada yerleşmesiyle endokardite yani kalp içi iltihaba yol açar. Çok sinsi ilerleyen bu hastalık müphem belirtiler göstererek doğru tanı konulmasını geciktirir. Ateş, kırgınlık, halsizlik, iştah kaybı, çabuk yorulma, çarpıntı gibi genel enfeksiyon şikayetleri olur. Esas tanı konulana kadar hastalık iyice ilerler ve bu süre zarfında hastalık kalpte yapısal hasara da neden olur. Enfeksiyon ajanının türüne göre vaktinde yapılan antimikrobiyal tedaviyle yani çoğu zaman basit bir antibiyotik tedavisiyle iyileşebilen bu hastalığı yine bazı önlemleri alarak engellemek de mümkündür. Endokardit profilaksisi dediğimiz bu önlem özellikle kalp kapaklarında darlık ya da yetersizlik şeklinde bozulma olan kişilerde, kalp içi kateter, pil gibi yabancı cisim taşıyan hastalarda, kalp kapak protez ameliyatı olmuş hastalarda önem taşır. Kanatıcı bir işlem yapılmadan önce antibiyotik kullanımını öneren bu önleyici tedavi diş çekimi ya da benzeri operasyonlardan bir saat önce iki tablet antibiyotik almak kadar basittir.

Kalp sağlığı ile diş sağlığının ilişkisi

Dişlere iyi bakmak kalp krizi riskini azaltıyor

Bugüne kadar yapılmış birçok araştırmada diş bakımı ile kalp damar hastalıkları ve kalp krizi arasında bir bağlantı olduğu gösterildi. Bu çalışmalara yakın tarihten bir örnek de 2019 yılında dünyadaki en saygın bilimsel dergilerden biri olan Avrupa kalp dergisi (European Heart Journal)’de yayınlandı. Bu çalışmada ağız sağlığı taraması programından geçen ve majör kardiyovasküler olay öyküsü olmayan 40 yaş ve üstü 247 696 sağlıklı yetişkinin verileri incelenmiş. Ortalama 9,5 yıllık bir takipten sonra, bu kişilerde kardiyak ölüm, miyokard enfarktüsü, felç ve kalp yetmezliği dahil 14 893 majör kardiyovasküler olay meydana geldiği görülmüş. Bu hastalar tek tek incelendiğinde çıkan sonuçta günde bir kereden daha fazla diş fırçalamanın, çok değişkenli ayarlamadan sonra kardiyovasküler olay riskini %9 oranında azalttığı görülmüş. Yılda bir ya da daha fazla yapılan diş hekimi ziyaretleriyle ve uygulanan diş taşı temizletme gibi profesyonel temizlik uygulamasını yaptıranlarda kardiyovasküler hastalık riskini
%14 oranında azalttığı da gösterilmiştir. Yani binlerce kişi üzerinde yapılan bu çalışma ile de anlaşıldığı gibi sık diş fırçalama ve profesyonel temizlik için düzenli diş hekimi ziyaretleri gibi ağız hijyeni bakımına önem vermek, sağlıklı yetişkinlerde gelecekte kalp damar hastalıklarına yakalanma riskini de azaltıyor.

Bu nedenle diş hekimine muayene olmaktan korkmamalı, diş ve diş eti bakımını ihmal etmemek adına düzenli olarak dişlerimizi fırçalamayı unutmamalıyız.