Bir grup müptezelin, sosyal medya profiline bir "yeşil top" kondurunca, her türlü hakaretin, tehditin kendileri için "hak"ka dönüşeceğini, hele de "kendilerinden olmayan kadınlar"ı hedef alan salyalı ifadeler kullanmaları halinde takdir bile göreceklerini varsayarak hepten mide bulandırıcı bir hale dönüşmelerinde;

"Kız mıdır kadındır bilemem"ler… "Her çalışan kadın gözü doymamış erkek demektir"ler… "Kadınsa iffetli olacak, herkesin içinde kahkaha atmayacak, cazibedir olmayacak"lar… "Kadıköy vapurundan inenlere bakıyorum da"larla ifadesini bulan iktidar tipi erkekliğin de rolü büyüktür illa ama benim bu "kafa"nın ruh köküne dair değerlendirmem başka.

***

Kemal Paşazade, Şah İsmail ülkesinde yaşayan "düşman" saydıkları Kızılbaşlar Türklerle ilgili olarak, "Onlar hakkındaki hüküm mürtetlere uygulanan hükümlerdir. Harp diyarı olan ülkelerinde yenilgiye uğratılmaları halinde malları, kadınları ve çocukları Müslümanlara helaldir" demişti, Yavuz Sultan Selim'e verdiği Çaldıran Fetvası'nda.

Müftü Hamza, "Osmanlı Padişahı'na gerekir ki bunların ileri gelenlerini öldürüp mallarını ve kadınlarını dahî ve çocuklarını İslâm gâzilerine taksim ede…" demişti.

***

Kanuni döneminde, "Kızılbaşların katlinin vacip" olduğuna dair fetva yayınlanan Ebussuud Efendi, mallarıyla birlikte "Kızılbaşların ırzlarının da helal olduğunu" eklemeyi ihmal etmemişti.

***

Yüzyıllar geçti…

IŞİD, "Onlar savaş ganimeti, ister çalıştırır, ister satarız" deyip burnumuzun dibinde köle pazarları kurdu…

Ayrıca…

IŞİD müftüsünün(!), dönemin Irak Başbakanı Nuri el Maliki için çalışan güvenlik güçlerinin eş ve kızlarının "helal" olduğunu ilan eden bir fetva yayınladığı konuşuldu…

***

Çok değil daha birkaç sene önce…

Yer: Türkiye…

16 Nisan 2017'de yapılan Anayasa Değişikliği Referandumu öncesinde, İstanbul Büyükşehir Belediyesi çalışanı olan bir "Evet'çi" iktidar destekçisi, "17 Nisan günü savaşı kazanınca, bunların karıları ve kızları ganimet olarak evetçilere helaldir" dedi; altına yazılan yorumlarda "ganimet" olarak gözüne CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun ailesindeki kadınları, hatta 10 yaşındaki torununu kestirenler bile vardı. (Tabii ki, hepsi yanlarına kâr kaldı.)

***

Suriye'deki terör örgütleri arasında yaşanan "emperyalizm için en kullanışlı olan benim' mücadelesi" sırasında "Kürt kadınlarına tecavüz etmek helaldir" fetvası yayınlandı; Türkmen kadınlar için "fetva"ya gerek yoktu, zaten boyunlarında asırlık bir yaftayla yaşıyorlardı!

***

Dönemin MHP Sakarya Milletvekili Zihni Açba gündeme taşımıştı. 15 Temmuz 2016 gecesi, Sakarya'da askeri lojmanları basan bir grup, "Bunların karıları bize helaldir, verin onları bize" diye, gözü dönmüş halde milletin kapısına dayanmıştı!

***

Rize Beledi Başkanı'ydı; Halil Bakırcı'nın "Kürt sorununu çözüm önerisi"ni hatırlıyor musunuz?

Hani, "Nasıl olsa Güneydoğu'da ikinci eş yaygın" rahatlığıyla, "Kültürümüzde de var"a sığınarak, "Bu bölgelerden evlilik ve hısımlıkları arttırarak, devletin de teşvikiyle sorunların aza ineceğine inanıyorum" deyip de amiyane tabirle neredeyse "Her eve Kürt kuma" kampanyası başlatacaktı!…

***

Demem o ki;

"Başak Demirtaş" meselesi de değil… "Selahattin Demirtaş'ın eşi" meselesi de değil…

Birkaç gündür hemen her tepki, kınama mesajının bir yerine iliştirildiği gibi, bir modern ideoloji sorunsalı olarak "cinsiyetçilik" meselesi de değil karşımızdaki…

Bütün bunlar, "din"i bilgi ve belgeleri "güzel ahlak"tan başka her şeyin payandası yapma gayretinin tezahürleri…

Sorsan, -okumakla anlamak aynı şey olmadığından- dayanağını Kuran'ı Kerim'e, ayetlere kadar götürür, pekala "ganimet" derler, "hak" ve dahi sahiden de "helal" görürler; en nihayetinde "düşman" zira karşılarındaki!

"Düşman"lık için kendileri gibi düşünmemesi, kendileri gibi yaşamaması, kendileri gibi inanmaması kâfi.

Teori, pratik, hukuk ne diyor olursa olsun; bu durumda onu etkisizleştirmeye, itibarsızlaştırmaya, ortadan kaldırmaya dönük her şey de otomatikman "savaş" oluyor tabii!

Gerisi zaten bir "mübah"lar geçidi…

***

AK Parti'nin etik kurallarını benimsediğini iddia eden sosyal medya hesaplarının, CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, gazeteci Nevşin Mengü ve oyuncu Berna Laçin'i kendi aralarında "paylaştıkları" darbe senaryolarına "Fikirlerine itiraz ettiğimiz kadınların onurlarına yapılan saldırıya amasız 'hayır' diyorum" diyerek karşı çıkan AK Parti Grup Başkanvekili Özlem Zengin, istediği kadar "Kadınlar üzerinden iğrençlik yapmayı bırakın artık!" diye kınasın Başak Demirtaş'ı "tecavüz hedefi" gösteren rezil mesajları…

Önce partisi sessizleştiriyor bir kadın olarak attığı çığlıkları…

Zira…

Dönemin Rize Belediye Başkanı'nın "Kürt kadınlarını kuma yapalım" sözlerinin "İfade özgürlüğünün parçası" sayılıp da, bu sözleri eleştiren Vira Karadeniz gazetesi imtiyaz sahibinin hapis cezasına çarptırıldığı gün kaybetti iktidar bu alandaki bütün gelecek pişmanlıklarının, özürlerinin, tepkilerinin meşruiyetini!