Ey vefâsız sevgili ! Bu gece gelme bana ! Bu gece gelip canlandırma eski anılarımızı. Hiç yaşanmamış farz et o günleri. Bir gelincik yaprağında sunduğum aşkım yetmedi sana .Yetmedi o küçük yüreğine .Gitmek istedin ve gittin.Artık yapacak bir şey yok. Gidiyorum. O kahverenkli gözlerinde yolcu et beni ! Bu sonbahar, bu altın sarısı sokaklar artık sana emanet

Gelme bu gece !

Serbest bırakacağım senin için yazdığım serbest şiirlerimi.Avuç avuç dağıtacağım sevgimi köprü altlarında.Usul usul tüketmek için kendimi, bir eski idare lâmbasının kör ışığına asacağım

Ey sevgili !

Gözyaşlarımız, hasretlerimiz, özlemlerimiz, gülüşlerimiz ve doyumsuz sohbetlerimizle büyüttüğümüz sevdamız bunca uzun soluklu olduğu halde,nasıl bir çırpıda bitiverdi ? Söyler misin ! Nasıl bitiverir ?

Demek bitti.Bitti !

Gelme ! Gelme bu gece ! Renkleri solmasın kalan günlerimin.Rahat doğsun şafak tepelerde.Rahat nefes alıp versin sardunyalarım balkonumda.Ve yeniden mavi mavi tebessüm etsin gökyüzü tepemde.

Gelme bu gece ! Gelme !

Hiç !

Bu gün günlerden cumartesi .Vedaların en yoğun yaşandığı gün.Kara bulutlar kaplar gökyüzümü.Kırlangıçlar yüreğime sığınır.

Sahi, sevdamın bu kaçıncı hüsranı ? Bir oyuncak gemiyim denizlerinde.Bıraktım kendimi dalgalarına.Bütün umutsuzluklarımı ateşe verdim.Seviyorum seni her şeye rağmen.Seviyorum…

Ey sevgili ! Aldırma sen bana.Keşke şimdi Gözlerimi açsam da sen çıksan karşıma. N’olur, gelebilirsen gel !Hem de koşarak gel !

Seni hâlâ mavi mavi seviyorum.

Mavi mavi seviyorum

Mavi mavi…