Antibiyotikler bakterilerin neden olduğu hastalıklar için kullanılır. Grip ise virüslerin yol açtığı bir hastalıktır


Geçtiğimiz ay boyunca havanın bir soğuk, bir sıcak olması tahmin ettiğiniz gibi nezleye, gribe davetiye çıkardı. Her zaman tekrarladığım gibi hastalığa yakalanmadan korunmak ve hastalığı önlemek burada da çok önemli. Damlacık ya da temas yoluyla kolayca bulaştığı için biriyle tokalaştığımız ya da temizliğinden emin olmadığımız yerlere değdirdiğimiz zaman ellerimizi hemen yıkamalıyız. Bulunduğumuz yeri özellikle kalabalıksa sık sık havalandırmalıyız. Bu hastalığa yakalanmış kişilerden uzak kalmaya dikkat etmeliyiz. Gripten korunmada en önemlisi vücut direncimizi yüksek tutmaktır. Mikroplarla günlük yaşantımızda sık karşılaşırız. Fakat vücut direncimiz sayesinde bizde hastalık oluşmaz. Vücut direncimizi yükseltmek için mikrobiyotamıza dikkat etmeli probiyotikleri ve prebiyotikleri tüketmeyi ihmal etmemeliyiz. Taze meyve, sebzeleri mevsiminde tüketmek, dengeli ve sağlıklı beslenmek gerekir. Bol sıvı alınmalı; başta C, B vitamini ve çinko olmak üzere vücut için gerekli tüm vitaminlerle desteklenmeli. Gerekirse ilaç olarak takviye almak gerekebilir. Örneğin D vitamini vücudun bağışıklık gücü açısından son derecede önemlidir. Güneşte deri üzerinde yapılan bu vitamin bir hormon gibi hareket ederek vücutta kemik, kas sisteminin yanı sıra bağışıklık sisteminde de önemli bir etkiye sahiptir. Kışın daha çok kapalı ortamlarda kalındığı için ve güneş de kendisini az gösterdiği için bu vitaminin vücuttaki düzeyi düşer. Yiyeceklerde de neredeyse hiç bulunmayan bu vitamini ilaç olarak dışarıdan almak gerekir. Ancak yağda eriyen ve vücutta birikebilen bu vitamini kanda ölçtükten sonra kontrollü bir şekilde almak gerekir. Bağışıklığı yüksek tutmak için sigara içmemek, fiziksel aktiviteyi ihmal etmemek gerekir. Uykunun düzenli olması da bağışıklık sisteminin doğru çalışması için çok önemlidir. Gribin önlenmesinde ayrıca grip aşısının da önemli bir yeri vardır.

Tüm bunlara dikkat etmek ve istirahat etmek ile grip gelse bile birkaç gün içinde iyileşir. Nadiren ateş devam ediyorsa ve hastalık ilerliyorsa antiviral ilaçlar tedaviye eklenir. Ancak özellikle dikkat edilmesi gereken husus grip tedavisinde antibiyotik kullanımının gerekmediğidir. Antibiyotikler grip mikrobuna karşı işe yaramadığı gibi vücut için faydalı olan bağırsaktaki bakterileri öldürür mikrobiyotanın bu şekilde bozulması da bağışıklığı olumsuz yönde etkileyerek hastalıklara davetiye çıkarır. Bunu tıpkı bahçenize girmiş sadece Almanca anlayan davetsiz misafirleri Fransızca konuşarak göndermeye çalışmanıza benzetebiliriz. Bu durumda davetsiz misafirler için sözleriniz bir şey ifade etmez onlar gidecekleri zaman giderler ancak evinizde çalışan aşçı, güvenlik (mikrobiyota) Fransızca biliyordur ve bu lafları üzerine alınıp sizi terk ederler. Bu da sizi hiç de istemediğiniz bir şekilde zor duruma düşürür.