Bu ülke, bu toplum, bu memleket ne çektiyse dilinden, elinden ve belinden çekmiştir ! Hep "  BEN " merkezli bir coğrafyadan; insanî ilişkilerden " BİZ " diyemeyen, demeye fırsat ve  imkân da tanımayan, birbirine ve benliğine  yabancı, garip bir toplumun çocukları olduk !

Peki neydi bu bizi; birbirimize düşman eden kavramlar, faktörler ? Birincisi ve bence en önemlisi; madde âleminden mâna âlemine  intibak etmekte oldukça geç kalışımız, sevgi ve saygı gibi güzel melekelerimizi, düşüncelerimizi pasiften aktif alana çeviremeyişimiz,  temel hak ve hürriyetlerimizi hep yanlış veya kasıtlı yorumlamaktan ve daha bunun  gibi yüzlerce sebepten, birbirine yabancı bir insanlar topluluğuna merhaba dedik !

Ali baba ve Kırk Haramileri' n servetini, hazinesini mi bölüşemedik ?Bizlere uzatılan her eli sanki bize öp mü dediler ? Tabiki bunların hiçbirisi de değildi asıl sebep ! Asıl sebep; içimizdeki canavarlara verdiğimiz aşırı tâvizler, dostluk ve arkadaşlık gibi değerli kavramları değersiz kılma çabalarımız ve katlanmaya mecbur edilişimiz !

Peki , niçin bu içimizdeki canavarları azaltacağımıza; sayılarının  hızla artmasına  çanak tuttuk, göz yumduk ? " Atı alan Üsküdar' ı geçti " sözündeki gerçek miydi bizi bu konuda mağlup eden sebep?

Niçin aşırı tâviz verdik bu içimizdeki canavarlara ? Şehir magandaları, kadına şiddet katilleri, çocuk katilleri, trafik canavar ve magandaları, İstanbu, Ankara gibi büyük şehirlerimizde her Allah' ın günü; bitip tükenmek bilmeyen insanlık dışı görüntüler ve daha neler  neler !

Elbette; bu sert ve çrkin görüntüler, sadece bu sözünü ettiğimiz büyük şehirlerde değil; yurdumuzun her yerinde de olabilen rutin ve günlük olaylar zinciri.

Eğer en kısa  zamanda; caydırıcı yaptırımlar uygulayamazsak; bu içimizdeki canavarların iştahı daha da artacak ve sonu bizlere, ülkemize ve topluma, çocuklarımıza, kadınlarımıza karşı daha da şiddeti boyutlara ulaşacaktır !

Bizden söylemesi; gerisi sizlerin anlayşına, görüşüne ve takdirinize kalmış. Allah sonumuzu hayreylesin inşallah !

Saygılarımla.

Oktay ZERRİN