Evin içinde dolaşmaktan sıkılıp
Altıma bir sandalye çekip, açtım pencereyi
Çevirdim başımı sola,dışarı uzatırken
Bir kadın;
Alımlı,mağrur,kendinden emin,hoş tavırlarla yürüyor
One!?
Kadının boynunda dikkati çekecek kadar büyük bir kolye
Kolye üzerinde ise dondurma artığı
Yürüyor kaldırımdan
Yürürken kadınla birlikte kolye de sallanıyor,
Dondurma artığı da…
Dondurma artığı sanki mutlu
Ve tebessüm ediyor onu fark edenlere
Bana da tabi…
Gözden kaybolana kadar yolcu ettim onları gözlerimle
Sonra çevirdim başımı sağa,
Karşı komşumun sarı boyalı penceresinin camına vuruyordu güneş
Sarı ışık tıpkı Tanrı’dan bir işaretti;ışıl ışıl,nur gibi …
Bu bana yeter bu gün
Bu bana yeter bu gün
Günüm ışıl ışıl
Diyerek kapatıp penceremi,döndüm odama
Kitaplıktan Didem Madak alıp,
Koltuğuma kurularak
Kendime neskafeli bir dünya ısmarladım
Ama annem öldü benim L
Hüzünlendim gene…
Neyse,
Sahi,biraz kekiğim var koklamak ister misiniz ?
Bakın,çiçeklerim diz çökmüş
Uzanmışlar ama ölmemişler
Ve ben hissederim çiçeklerimin ne dediklerini
Yüreklerinden geçirdiklerini
Yüreklerinde gizlediklerini
Ahh…Ah kadın ah!
Ve ben senin yüreğinin en kuytu köşelerini de,
Orada gezinip duran ayak izlerini de iyi tanırım
gece yalnızlıklarım ..12:16 /bafra/ 10 aralık 2018