Kalbimiz hasta olunca işler fena halde karışır. Hayatımız tehlikeye girer. O yüzden de bu organımıza göz bebeğimiz gibi bakmalıyız. Ancak kimi zaman da olay hiç de kalbimizle ilgili değildir. Hatta ona komşu bile olmayan alakasız bir organımızdadır. Ama sonuçta kalbimizi de etkiliyorsa işte o hastalıkları da iyi bilmeli tedbirimizi de ona göre almalıyız.

Önümüzdeki 29 Eylül Çarşamba günü Dünya Kalp Günü olması sebebiyle bu önemli organımızı korumaya dikkati çekmek için onu hasta eden hastalıklara gelin beraber bir göz atalım.

Diabet

Kalbi olumsuz etkileyen hastalıkların başında diyabet yani şeker hastalığı gelir. Bu hastalık vücuttaki bütün damarları bozduğu gibi koronerleri yani kalp damarlarını da hasta eder. Bu hastalık damarların iç yüzünü döşeyen tabakanın hastalanmasıyla başlar. Endotel dediğimiz bu tabakada işler öyle bir dengededir ki vücuttaki bir akım değişiklikler bu dengeyi bozarsa tabakanın bütünlüğü de bozulur. Böylece damarın içinde duvara yapışık içi kolesterol, kalsiyum, yangı hücreleri gibi damarı tıkayacak maddelerle dolu plaklar oluşur. Bu dengenin bozulmasına yol açan sebeplerden biri kan şekerindeki dengesizlik, insülin direncinin oluşması ve arkasından karşımıza çıkan şeker hastalığıdır.

KOAH (Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı)

Korpulmonale akciğer hastalığı nedeniyle ortaya çıkan kalp hastalığının adıdır. Fransızcada coeur (kor) kalp demektir.  Pulmonale de akciğer anlamına gelir. Kalp ve akciğer birbirine komşu olmakla kalmaz çok sıkı bir beraberlik içindedir. Hatta birbirlerine kopmaz bağlarla yani büyük damarlarla bağlıdırlar ve aralarında tam bir kan bağı vardır. Akciğerin içinde olan bir olay kalbi de yakından ilgilendirir ve etkiler. Aynı şekilde kalpteki bir olay da özellikle kalp kapaklarıyla ilgili olanlar akciğeri de etkiler. Bazen akciğerde sıvı birikmesine sebep olur. Bir kronik akciğer hastalığı olan KOAH kalpte de pulmoner hipertansiyona yani akciğerle bağlantılı olarak damarda basınç yükselmesine sebep olur. Bunun sonrasında da o taraf kalpte gerçekleşen bir sağ kalp yetersizliği ile karşılaşırız. Nefes darlığı ile beraber çarpıntı ve aritmi olur.

Guatr

Tiroid bezinin fazla çalışması yani hipertiroidi fazla miktarda salgılanan tiroid hormonlarının kalbi uyarması nedeniyle çarpıntıya, ektrasistol dediğimiz kalpteki erken atımlara, aritmilere yol açar. Bu yorucu çalışma uzun süre devam ettiğinde kalbi performansını da olumsuz etkiler ve kalp yetersizliğine yol açabilir. Aynı şekilde tiroid bezinin az çalışması yani hipotiroidi de kalp de yavaşlar. Hatta zaman zaman pil takılmasını gerektirecek kadar duraksamalar da gözlenebilir. Hipotiroidi aynı zamanda kolesterol metabolizmasını da olumsuz yönde etkileyerek kötü kolesterolün yükselmesine sebep olur. Bu da ileride kalp damarlarında tıkanıklığa yol açar.

Böbrek yetersizliği

Böbrek atardamarının dar olması, böbreğin su ve tuz atılımındaki işlevinin bozulması, salgıladığı hormon miktarı ve işlevindeki bozukluk hipertansiyona yol açar. Hipertansiyonun verdiği olumsuz etki de kalpte bir takım değişikliklere neden olur. Böbreğin işlevinin bozulmasıyla karşımıza çıkan vücutta su ve tuz tutulumu kalbin yükünü daha da arttırarak kalp yetersizliği bulgularının artmasına yol açar. Potasyum, kalsiyum, fosfor ve magnezyum gibi minerallerin dengesindeki bozukluklar kalp ritminde ciddi bozulmalara tedavisi zor aritmilere sebep olabilir. Bu nedenle böbrek hastalarının kalp yönünden yakın takibi gerekir.

Romatizma

Halk arasında  Beta Mikrobu (A Grubu Beta Hemolotik Streptokok) olarak bilinen bakteri ile geçirilen üst solunum yolu enfeksiyonunu takiben ortaya çıkan akut romatizmal ateş, Romatoid Artrit, Sistemik Lupus Eritematozus (SLE),  Ön planda omurgayı tutan Ankilozan Spondilit, ürik asit metabolizmasının bozukluğu sonucunda kanda ürik asit düzeyinin artışı ve bunun eklemlerde birikmesiyle ortaya çıkan Gut hastalığı gibi romatizmal hastalıklar kalbi de etkileyerek ciddi komplikasyonlarla karşımıza çıkabilir.

Akciğer embolisi

Kalpten akciğerlere kan götüren atar damarlardan birinde kan pıhtısı bulunursa buna pulmoner emboli denir. Bu olay kalbin esas görevi olan kan pompalama işini ciddi derecede etkilerse ani tansiyon düşüklüğüne, bayılmalara, çeşitli çarpıntı ve aritmilere sebep olur.

Kovid-19

Kovid-19 enfeksiyonuna neden olan koronavirüs damar iç yüzeyindeki ACE-2 reseptörlerine bağlanarak girdiği endotel hücrelerinde yangı ve hasar oluşturur. Bu değişiklikler de pıhtı oluşumunu tetikler ve oluşan pıhtı da damarların tıkanmasına sebep olur. Bu olay koronerler yani kalp damarlarında olursa kalp krizi ile karşı karşıya kalırız. Yeni korona virüs aynı zamanda kalp kasını da doğrudan etkileyerek miyokardit yani kalp kası iltihabı ve kalp yetersizliğine de sebep olabilir.

Diş çürükleri

Diş çürükleri özellikle kalp kapak problemi olan hastalarda endokardit denilen kalp iltihabına yol açacak bir enfeksiyon odağıdır. Bu nedenle özellikle kalp kapak ameliyatı geçirecek hastalarda enfeksiyon kaynaklarını yok etmek için diş kontrolü yapılıp çürük tedavisi uygulanır.

Kas hastalıkları

Doğumsal ya da sonradan ortaya çıkan miyopati olarak adlandırdığımız kas liflerini ilgilendiren hastalıklarda kalp kası da tutulup kalp yetersizliği bulguları ortaya çıkabilir.

Grip

Grip enfeksiyonuna neden olan influenza virüsü kalp kasını da etkileyerek miyokardit ( kalp kası iltihabına) ve perikardit ( kalp zarı iltihabı)’ na neden olabilir.

Böbrek üstü bezi tümörleri

Böbrek üstü bezinde feokromasitoma gibi adrenalin salgılatan Cushing gibi kortizon salgılatan tümörler dolaylı yoldan kalbin işleyişini de bozar. Hipertansiyon ve çeşitli ritm bozuklukları ortaya çıkar.

Kanser

Kanser hastalarında pıhtılaşma olaylarına sık rastlanır. Ayrıca tedavinin yan etkileri açısından da kalbin yakın takibi önemlidir.