Bu salgından korunmak için bir süredir kapanma dönemine geçtik. Vaka sayıları azalmaya başladı. Ülkemizde ve dünyada aşılama devam ediyor. Ben şahsım adına bu aşılamanın daha hızlı olmasını beklerdim. Dünyada yaygın olarak kullanılan ve aşılarının çok etkili olduğunu iddia eden şirketlerin, şirket hisselerinin değerini artırmak ve para kazanmak peşinde koşmak yerine dünyayı esir almış bu öldürücü hastalık için aşı formüllerini paylaşmalarını beklerdim. Tüm dünyada diğer aşı üretebilecek şirketlerin de tam kapasite ile bu aşıları üretip çok kısa bir zaman içinde insanları aşılayıp dünyayı kurtarmalarını beklerdim. Üstelik bu aşı şirketlerinin çoğu Ar-Ge çalışmaları için hükümetten çeşitli destek, teşvik ve birtakım avantajlar elde etmişken en azından makul miktarda bir karşılık alarak bu bilgi devrini yapabilirler diye düşünüyorum. Bu sayede yeterince aşı üretilir, günde yaklaşık bir milyon aşılama kapasitesi olan ülkemizde de sene başından beri devam eden bu faaliyette tüm nüfusu çoktan aşılamış olup bugün kapanmayı değil açılmayı konuşur olurduk.

Yürüyün, sizi kim tutar

Ne yapalım elimizdeki şartları en güzel en doğru şekilde nasıl değerlendirebiliriz ona bakalım. Kapanma sağlığımızı güvenceye almak için şart oldu. Zaten hep tekrarladığımız evde kal ve hayat eve sığar sloganını biraz da zorunlu olarak şimdi yerine getiriyoruz. Gelin bunu kalbiniz için fırsata çevirmenin yollarına bakalım.

Kapanmada sokağa çıkışlarımız kısıtlandı. Evinin bahçesi olan ya da site içinde yaşayan şanslı kişiler haricinde şehrin ortasında plazalarda ya da apartmanlarda yaşayanlar yürüyecek pek bir yer bulamıyorlar. Sadece markete gitme iznimizi kullanırken özellikle tenha yolları tercih ederek ama biraz da uzatarak gidersek aslında günlük yürüyüşümüzün büyük kısmını da gerçekleştirmiş olabiliriz. Hatta bunu taşıdığınız yükü de azaltmak uğruna günde iki üç kez yaparsanız daha da iyi olacaktır. Yalnız bunu sosyalleşmek adına algılamamalı kalabalık yerlerden uzak kalarak markette geçirdiğimiz süreyi de minimumda tutarak yapmalıyız. İş yürümek olsun ve yeter ki bunu isteyelim evin içinde bile odadan odaya turlayarak da günlük yürüyüşümüzü gerçekleştirmek mümkündür.Yürümenin birçok faydası vardır. Kemik, kas gücünü artırır. Yapısını sağlamlaştırır. Kapanmada en çok şikâyet ettiğimiz kilo artışını engeller. Zinde ve fit olmayı sağlar. Diyabet hastalarında şekerin kolay düşmesini sağlar. Diyabet ilaçlarına olan ihtiyacı azaltır. Kötü kolesterolün düşmesine iyi kolesterolün yükselmesine yardım eder. Karaciğer yağlanmasına ve metabolik sendroma da neden olan trigliserid yüksekliğini düzeltir. Hipertansiyon hastalarında tansiyonu dengelemede yardımcı olur. Kondisyonu ve efor kapasitesini artırır. Böylece iki adım atınca yorulmayız. Güzel uyku uyumaya yardımcıdır. Kalp damar hastalıklarındaki tüm bu risk faktörlerinden korunmada yardımcı olabildiği gibi yürümek aynı zamanda kalpte kollateral dediğimiz damarların artmasını da sağlar. Bir tür yeni damar oluşumu gibi nitelendirdiğimiz bu oluşumlar özellikle damar tıkanıklıklarında kalbin iyi kanlanabilmesi için son derecede önemlidir.

Omega 3 zengini Akdeniz diyeti ile sağlıklı beslenin

Akdeniz diyeti denince hepimizin aklına zeytinyağlı yemekler, bol yeşillikli, domatesli salatalar gelir. Tabi adında da deniz olduğundan anlaşılacağı üzere balığın her çeşidi. Siz yine bunu denizden çıkan her şey gibi algılamayıp kolesterolü bol karides, ıstakoz, ahtapot yerine yağlı balıkları, ceviz keten tohumu ile karışmış zeytinyağlı salataları düşünün.

Sigarayı içiyorsanız bırakın evde de başka içen varsa psikolojik baskı yaparak ona da bıraktırın

Biliyorum bu söylediğim sigara içenlerin hiç hoşuna gitmedi. Ama kalbiniz için yapacağınız en büyük iyilik bu olacaktır. Bu gerçeği hiçbiriniz inkâr edemezsiniz. Neyse sadece benden söylemesi.

Ruhunuza detoks yapın

Kapanmada tek başınıza iken en kolay ve rahat yapabileceğiniz detoks şekli budur. Kendi kendinize yapabileceğiniz ve yöntemini de kendinizin belirleyeceği bir detoks. Ruhunuzu sıkan, sizi üzen ne varsa önce bir ortaya dökün. Sonra da tek tek sebeplerini çıkartıp çözüm yollarını araştırın. Bunu yaparken aslında fark edeceksiniz ki bunların çoğu aslında boşu boşuna canınızı sıkıyor ve hiç değmeyecek sebepler. Kendinizi bir an evvel bunlardan arındırmaya bakın. Göreceksiniz içiniz nasıl rahatlayacak, en çok da kalbiniz hafifleyecek.

Kalbinizi kontrol ettirin

Kalbinizle ilgili bir yol alacaksanız önce kalbinizin ne durumda olduğunu iyi bilmeniz gerekir. Bu nedenle kalp ile ilgili kontrollerinizi mutlaka ve bekletmeden yapmalısınız.

Çoğu kimse pandemi döneminde hastalık bulaşmasın diye hastaneye gelmekten çekiniyor. Oysa hastanelerde hastalık bulaşma riski başka bir ortamdan daha fazla değil, hatta daha az olduğu bile söylenebilir. Zira bu dönemde hiç ara vermeden çalıştığımız için söyleyebilirim ki biz hastane çalışanları olarak yakın takipteyiz. Hepimiz çoktan aşılarımızın iki dozunu da olduk. Kovid-19 açısından tetkiklerimiz yapılıyor. Hastanedeki her yer birçok başka yere oranla daha sık dezenfekte ediliyor. Herkes koruyucu ekipmana sahip ve gelen hastaya mutlaka maske veriliyor. Kapanma döneminde dışarı çıkışlarınız kısıtlı da olsa yolda yapılan kontrollerde sorgulanmayan, hiç itiraz edilmeyen en önemli sebep hastaneye gelişiniz.  Bu nedenle kalp kontrollerinizi ertelemeyin. Hatta bu sakin süreçten faydalanın.