" Orda Bir Köy Var Uzakta, Gitmesek de Görmesek de, O Köy Bizim Köyümüzdür " Ne güzel bir şarkıdır bu ! Yıllarca söyler dururuz da  güzelliğinden bir parça değer kaybetmez!

Şimdi; günümüzde biliyorsunuz, devlet bazı ccğrafî düzenlemeler yaptı ve hepimizin de bildiği gibi, çoğu insanımızın yaşadığı köylerin adı " Mahalle " oldu. Oldu olmasına da buna genelde gönlümüz pek râzı olmadı !

Arkadaş; bırakın köye mahalle demeyi; isterseniz eyalet deyin; köy benim gözümde ve gönlümde yine köydür ! Ayşe ninenin taş  fırında pişirdiği lezzetli köy ekmeğinin kokusu, Fatma bacının yaptığı köy yoğurdu ve mis gibi ayranı, bahçede evleri bekleyen sadık dost Karabaş' ı, sütüyle bizleri besleyen sarı kızın doğal sütü hiç unutulur mu ?

Ya Hasan emminin bir çınarın dibinde oturup çaldığğı o güzelim, duygulu ve yanık köy türkülerinin hazzı ve coşkusu unutulabilir mi? Her ne kadar; korona virüs nedeniyle; köylerdeki o yaşanılan güzellikler eski önem ve anlamını az da olsa olumsuz etkilediyse bile; yine de köyün o efsûnlu güzelliği devam ediyor.

İşte bu ve bunun gibi yüzlerce sebepten dolayı; köye kim ne derse desin, kim hangi ismi verirse versin, köy benim nazarımda köydür ! Bir de çalışmak için köylerden olsun birçok ilçeden olsun; İstanbul, Tekirdağ, Bursa gibi şehirlerimize iş ve ekmek amacıya giden çok sayıda insanlarımız var !

Buna rağmen; köylerimizin eski adet, örf ve gelenekleri kısmen de olsa devam ediyor.Yâni köy gibisi yok ! Köyün güzel havası ve sâkinliği,köylerin tercih edilen güzel mekânlar olmasını sağlıyor.

Zirâ; artık şehirler, gürültü, stres ve yoğunlukların yaşandığı yerler olup çıkmış günümüzde. Diyeceksiniz ki; " arkadaş sen güzel, doğru diyorsun da yüzlerce köyün daha doğru dürüst yolu bile yok. Çiftçilerin ürünü para etmez olmuş.." Doğrudur ama sanki şehirlerimizin sorunları yok mu hiç?

Demek stediğim şudur ki; her türlü eksik ve sorunlara rağmen, köy rakipsiz güzeldir ! Köy; çoluk- çocuk bir arada olmanın bir mutluluk tabosudur. Ya çil horozu, obur tavuğu, kazları kovalayan o güzelim köy çocuklarına  ne dersiniz?

Ali dayının , Zeynep bacıyla birlikte, imece ruhuyla tarlayı sürüp, emeklerinin ürüne dönüşmesi ne kadar anlamlıdır !

" Orda bir köy var uzakta, o köy bizim köyümüzdür. Gitmesek de görmesek de o köy bizim köyümüzdür "

Saygılarımla.