Safra karaciğerde üretilen ve safra kanalı aracılığıyla on iki parmak bağırsağına (duedenum) boşalan ve sindirimde önemli derecede rol alan bir salgıdır. Yağ ve yağda eriyen vitaminlerin emilimini sağlar. Safra kesesinin görevi ise karaciğerin ürettiği bu safrayı depolamaktır. Açlıkta biriken bu safra mideye yiyecek bir şey gelince kesenin kasılmasıyla on iki parmak bağırsağına dökülür ve sindirim işlevine katılır. Açlık uzun sürerse bu birikim ile önce çamurlaşma olur. Buna bağlı bulantı, kusma, hazımsızlık gibi şikayetler ortaya çıkar. Açlık süresi devam eder ve uzun açlıklarla böyle bir beslenme tarzı alışkanlık hali alırsa çamurdan da öte safra taşlarının oluşumu kolaylaşır. Bu nedenle aralıklı açlık diyetlerinde dikkatli olmakta fayda vardır. Amaç zayıflamaksa bile öğünler arasındaki süre 8 saati aşmadan tam bir öğün yenmese bile safra kesesini çalıştırmak amaçlı bir ara besin tüketilmelidir.

Safra kesesine ait şikayetler

Ağrı

Safra kesesi ile ilgili şikayetlerin başında ağrı gelir. Safra kesesi karaciğerin hemen altında ona komşu bir organ olduğu için ağrısı da karaciğerin bulunduğu bölgede karnın sağ üst kısmında en çok hissedilir. Tam o bölgeye bastırıldığında ağrının şiddeti artar. Biz buna tıpta Murphy belirtisi deriz. Safra kesesi iltihabından şüpheleniriz. Bu ağrı ayrıca sırta, omuza, kürek kemiklerine de vurabilir. Bu nedenle başka sebeplerle karıştırılıp atlanabilir. Özellikle sırt, omuz ve kürek kemiğine yansıyan ağrı kemik, kas kaynaklı ağrı gibi düşünülerek uzun süre buna yönelik ağrı kesicilerle tedavi edilmeye çalışılabilir.

 Bulantı, kusma

Özellikle yağlı, yumurtalı, kızartma türü yiyecekler tükettikten sonra görülen bulantı, kusma şikayetinde acaba yediğimiz yumurta mı bozuktu diye düşünürüz. Ama safra kesesi aklımıza gelmez.

 Sarılık

Safranın bağırsağa akışında bir engel olursa sarılık ortaya çıkar.  Hastanın göz akı ve cildinde sararma olur. İdrar rengi koyulaşır, büyük abdestin rengi açılır. Beraberinde ciltte kaşıntı olabilir. Bu sarılık mikrobik yani bulaşıcı değildir. Tıpta mekanik sarılık ya da tıkanma sarılığı olarak da geçer. Bu tıkanmanın en sık sebebi safra taşlarıdır. Safra kesesinin içindeki taş yer değiştirerek safra kanalına gelir ve kanalı tıkar. Bunun haricinde çeşitli tümörler, safra yolu kanseri, safra kesesi kanseri, pankreas kanseri, metastatik kanserler de safra kanalının tıkanmasına yol açar.

Ateş

Safra kanalı taşla tıkandığında akut taşlı kolesistit dediğimiz safra kesesi iltihaplanması ortaya çıkabilir. İltihap nedeniyle şiddetli ağrı ile beraber yüksek ateş de görülür.

 Tedavi

Taş kanalı tıkadığı zaman, akut taşlı kolesistit oluştuğu zaman, tedavi olarak kesenin ameliyatla derhal alınması gerekir. Safra kesesindeki taşlar böbrek taşı gibi dışarıdan kırılarak tedavi olmaz. Düşürerek de kurtulmak pek mümkün değildir. Bu nedenle taşlı keseden kurtulmanın yolu tamamını aldırmaktan geçer. Kimi zaman taşlar bulunduğu yerde uslu uslu durur bir şey yapmaz. Çoğu zaman da belirti vermediği için ya tesadüfen bakıldığında ortaya çıkar ya da hiç bakılmazsa hayat boyu varlığı hiç anlaşılmaz.

 Tedavi edilmezse

Özellikle akut kolesistit dediğimiz safra kesesinin iltihaplanması acil tedavi gerektirir. Eğer tedavi edilmezse tıpkı halk arasında bilinen apandisit patlaması gibi bir perforasyon yani kesede delinme gelişir. İltihap vücuda yayılır. Tablo çok daha dramatik hal alabilir.

Taşlı kese tedavi edilmezse zamanla taşlar ilerler safra kanalını tıkar. Sarılık ortaya çıkar. Bu taşlara bağlı en korkulan komplikasyonlardan biri de akut pankreatit yani pankreas iltihabıdır.

Safra kesesi taşları zamanla safra kesesi kanseri oluşumuna da yol açabilir.

 Safra kesesi polipleri

Safra kesesinin içinde polip de gelişebilir. Taşa benzer belirtiler verir. Poliplerin en sık rastlanan çeşidi mukozal kolesterol polipleridir. Bu polipler aşırı miktarda kolesterolün birikmesiyle oluşur. İyi huyludur. Bunların dışında 10-20 mm büyüklüğünde adenomiyomlar, iltihaba bağlı oluşan 5-10 mm büyüklüğündeki iltihap polipleri, safra kesesi adenomları ve safra kesesinde oluşan kanserli tümörler de vardır. 1 cm’den küçük polipler zararsızdır ancak daha büyük polipler kanser riski taşıyabilir. Bu nedenle kesenin alınması önerilir. Küçük polipler zamanla üzerinde biriken safra tuzlarıyla taş oluşumunu tetikleyebilir.

 Teşhis

Karın ultrason tetkiki ile konur. Aç karna yapılmalıdır.

 Kimlerde sık görülür

Safra kesesi taşlarına kadınlarda erkeklere göre daha sık rastlanır. Ayrıca ileri yaş, kilo fazlalığı genetik yatkınlık, çok doğum yapmış olmak, diyabet hastalığı, östrojen hormonu kullanmak da risk faktörleri arasında yer alır.

Polipler ise safra kesesindeki taş oluşumu gibi yaş, cinsiyet, kilo, gebelik ve hormonal denge gibi faktörlere bağlı olarak gelişmez.