Beş vakit gülmek varken neden ağlar,neden hüzünlenir,neden kendini heder eder insanoğlu?! Altı üstü alaturka bir sevdadır yaşamak istenen. Ama daha ilk adım attığımız an bir şekilde elimize yüzümüze bulaştırırız duygularımızı, kelimelerimizi, cümlelerimizi. Seri katiller gibi çalışırız açığı bulup oradan indirmek için darbeyi karşımızdakine. Baştaki içtenliğimiz en büyük belâmız,kâbusumuz olur sonra. Kılıçlar bir kere çıkmaya görsün kınlarından, dijital akıllarında Rum ateşleri yanar karşımızdakinin.Dönüş söz konusu bile değildir.Cennet,cehennemin en dibine dönüşmüştür.Lânetler okunur gelmişe,geleceğe,vesile olanlara…

Linç etmeye dâir bütün enstrümanlar elindedir artık karşımızdakinin.

Tahterevallinin genelde hep havada kalan yanıyızdır artık.

Ve makam mâhûr’dur şimdi. Yani kırmızı...

Oysa ne kadarda kısacıktır ömür dediğimiz şu hayat.Hadi,bekleme gel!