Salgının sonbaharda artışa geçeceğini konuşurken daha sonbaharın esintileri bile gelmeden covid-19 fırtına gibi çoğalmaya başladı. Hasta sayıları artışı ile beraber ağır durumdaki hastalar ve vefat sayıları da artmaya başladı. Oysa virüse karşı avantajlı durumda olan biziz. Nasıl bir mikropla savaştığımızı biliyoruz. Bize neler yapabileceğini gördük, öğrendik ve asıl önemlisi nasıl korunacağımızı biliyoruz. Yoğun bakımlara düşürebilecek, insan hayatına son verebilecek kadar güçlü bu virüsün bulaşmasını ve hastalık yapmasını önlemek hem de çok kolay bir şekilde mümkün. Bunun için önemli bir harcama gerekmiyor, üstün yetenek de gerekmiyor öyle akılda tutması zor şartları da içermiyor. Tüm bunlara rağmen ne yazık ki etrafımızda sorumsuzca hareket eden, virüsü, yaptığı hastalığı anlamamış, kendi ve başkalarının hayatını hiçe sayan o kadar çok kişi var ki,… Onlar virüsü sağa sola taşıyarak yayılmasını sağladıkları, maske takmadıkları ve mesafeye dikkat etmedikleri için kurallara dikkat eden, virüsün ve hastalığın bilincinde olan kişilerin de hastalık kapmasına sebep olabiliyorlar. Çünkü iki kişi yana yana geldiğinde birisi virüsü taşıyorsa, eğer her ikisinde de maske varsa hastalığın bulaşma oranı birinde var diğerinde yokken olabilecek bulaşma oranına göre daha düşük.

Yeni koronavirüsteki tehlikeli tırmanış



Virüsün yaşaması ve bulaşması için insana ihtiyacı var

Yeni koronavirüsün türünü devam ettirebilmesi için insanlara tutunması gerekiyor. Hem yaşamak hem de yayılmak için bizi kullanıyor. Ancak bunu yaparken de hasta ediyor hatta öldürüyor. Bu virüsü ortadan kaldırmanın en basit yolu üzerimize yapışmasını engellemek. Buna herkes birden aslında çok değil bir hafta çok ama çok dikkat etse, bulaşmasın diye maske taksa mesafeyi korusa, elini yüzüne götürmeden önce ve sık sık yıkasa, hasta olanlar da kendini iyi bir şekilde izole etse ne aşı ne de ilaca gerek kalmadan virüsten tümüyle kurtulmak mümkün olabilir. İnsana yerleşmeden varlığını sürdüremeyen bu düşmanla savaşmada en önemli ve tek silahımız ondan korunmak.

Koruyucu sağlığın önemi

İnsanın hayatında başına gelen her zorluk beraberinde bir şeyler de öğretir. En azından bu zorluğa nasıl düştüğünü bilip tekrar aynı hatayı yapmamayı öğretir. Zor dönemler durup düşünmesi hareketlerini tartması için birer fırsattır. Aslında düşünürsek bu pandemiden çıkartılacak pek çok ders var. İşin felsefi kısmına çok girmek istemiyorum ama çok açık ve net olan bir şey var ki bu salgın bize hastalığın ortaya çıkmadan önlenmesinin, korunmanın, güçlü olmanın ne kadar değerli ve önemli olduğunu öğretti. Korunmak için yapılacaklar belli maske mesafe temizlik onu ezberledik artık. Tabi bazıları için ezberlemek yetmiyor aynı zamanda anlamını da iyi kavramak gerekiyor. Ancak unutmamamız gereken en önemli konu bünyemizi sağlam ve güçlü tutmaktır. Beslenmemize, uykumuza dikkat etmek, yürüyüş yapmak, D vitaminimiz eksikse takviye etmek, özellikle C vitamininden zengin gıdaları bol tüketmek, sigara içmemek, içiyorsak bırakabilmenin yollarını araştırmak, stresle baş edebilmek. Gerekli sağlık kontrollerini zamanı atlamadan yaptırmak gerekiyor.

Pandemi döneminde sağlık kontrollerinizi aksatmayın

Özellikle kalp damar hastalıkları, hipertansiyon, diyabet, kanser hastalığı gibi kronik hastalığı olanlar düzenli aralıklarla yaptığı sağlık kontrollerini kesinlikle aksatmamalıdır. Virüs kaparım korkusuyla hastaneye gitmemek bu hastalıkların ilerlemesine, tedavisinin daha da zorlaşmasına, komplikasyonların ortaya çıkmasına hatta ölüme yol açabilir. Burada hiç şikâyeti olmayan ancak bu hastalıkları taşıyan kişileri de göz ardı etmemek gerekir. Çoğu zaman check-up ve rutin kontrollerinde tesadüfen ortaya çıkardığımız bu hastalıklar teşhis ve tedavide gecikildiğinde ileri derecede komplikasyonlarla karşımıza gelebiliyor. Çalıştığım hastanede pandemi konusunda alınmış tedbirleri bizzat gözlemliyorum. Hepimiz düzenli olarak PCR testinden geçiyoruz. Operasyona alınacak ve yatacak hastalara, refakatçilerine mutlaka öncesinde PCR testi uygulanıyor. Her tür virüs bulaşma ihtimalini önlemek adına enfeksiyon ve göğüs hastalıkları bölümü izole edilmiş durumda.

Bu pandemide virüsle kıyasıya bir savaş içindeyiz. Sağlık çalışanları olarak oluşturduğumuz ordumuzun komutanı Sağlık Bakanımız Dr. Fahrettin Koca’nın bu anlamlı sözlerini sizinle de paylaşmak isterim.

“Zayıflama işaretleri veren birlik ve beraberliğimizi, mücadele dostluğumuzu bozmayalım. Birbirimizi korumayı ahlak ediniyoruz. Savaşın kayıpları karşısında kazandırdıkları da var. Gelişen insanlık hassasiyetlerimizi, ödev duygularımızı aramızda kalıcı kılalım. Bizi salgına karşı başarılı kılacak olan bu ahlak, başkasının hayatına saygıdır. Bu savaşta her birimiz ailemiz ve çevremizdeki yaşam için ne kadar gerekli ne kadar değerli olduğumuzu görüyoruz. Her insanın biricik olduğunu hatırlıyoruz. Salgınla mücadele unutulmuş, ihmal edilmiş bazı hasletleri geri getiriyor. Yara alıyoruz ama öğreniyoruz. Bizler sağlık ordunuz olarak sizler için elimizden gelen her şeyi yapıyoruz, yapmaya devam edeceğiz.”