51 yıllık deneyimiyle un sanayisinin köklü markalarından Pakun, 20 Mart Dünya Un Günü’nü anlamlı bir bağışla kutladı. Şirketin merkez fabrikasının bulunduğu Samsun/Bafra ile Tekirdağ/ Çorlu’daki aşevlerine gerçekleştiren un bağışı ile hazırlanan yemekler ihtiyaç sahibi 5000’den fazla aileye ulaştırılacak.

Bafra.asevi1İhtiyaç sahibi 5000’den fazla aileye destek

Bafra Aşevi’nde Pakun unlarıyla hazırlanan günlük 2000 adet ekmek ve pide Ramazan ayı boyunca ihtiyaç sahipleriyle buluşurken, Ramazan kolileri için bağışlanan 5kg’lık un paketleri de 1000 aileye ulaştırılacak. Günlük 2000 kişiyi ağırlayan iftar çadırlarında çıkan yemekler de yine Pakun unlarıyla yapılacak. Özenle hazırlanan sıcak yemekler ise günlük 800 ailenin evine teslim edilecek.

Bafra.asevi4

İftar yemekleri Pakun unlarıyla hazırlanacak.

Şirket, ayrıca Sosyal Yardım İşleri Müdürlüğü bünyesinde faaliyet gösteren Çorlu Aşevi’ni ziyaret ederek un bağışında bulundu. Modern ve tam donanıma sahip aşevinde Pakun unlarıyla yapılan yemekler her gün ihtiyaç sahibi 550 kişinin evlerine kadar teslim edilecek. Ramazan ayı dolayısıyla Çorlu’nun farklı mahallelerinde günlük 2500 kişiyi ağırlayan iftar çadırlarındaki yemekler de yine Pakun unlarıyla hazırlanacak.

Pakun bölge müdürleri ve çalışanları, Bafra ve Çorlu aşevi yetkilileriyle birlikte çalışarak ihtiyaç sahiplerine ulaşacak yemeklerin yapımına bizzat yardım etti. Yetkililer, kendi elleriyle hazırladıkları yemekleri ihtiyaç sahibi ailelerin evlerine kadar götürerek teslim etti.

Bafra.aseviDurgun: ‘’Un artık stratejik öneme sahip bir ürün’’

Türkiye’nin önde gelen un üretici ve ihracatçılarından Pakun markasının Yönetim Kurulu Başkanı Niyazi Durgun ise, Dünya Un Günü özelinde yaptığı açıklamada unun stratejik önemine değindi. Beyaz altın olarak da bilinen unun binlerce yıldır toplumların sağlığının yanı sıra siyasi, ekonomik ve kültürel gelişimlerine de katkı yaptığını hatırlatan Durgun, ‘’ Dünya nüfusunun beslenmesinde kritik rol oynayan un sanayinin önemi, şüphesiz ki pandemiyle birlikte daha da iyi anlaşıldı. Pandemi sonrası yeni dünya düzeninde un, bir ihtiyaç olmaktan öte stratejik bir meta halinde geldi. Yeterli gıdaya sahip olmanın ekonomik ve siyasi bağımsızlığın teminatı olduğu anlaşıldı. Hızla artan küresel nüfus, yaşanan savaşlar ve iklimsel zorluklar göz önüne alındığında, unun öneminin daha da artacağı ortada. Gelecekte petrol yerine su ve unu daha çok konuşuyor olacağız’ dedi. 

Hedefimiz Türk ununu dünyada en değerli marka haline getirmek

Türkiye olarak; toplam 30 milyon tonluk üretim kapasitesiyle dünyada ilk sıralarda yer almamıza karşın, kapasitemizin sadece yüzde 50’sini kullandığımızı belirten Durgun, ‘’Türkiye mevcut kapasitesiyle üretim ve satışını kısa sürede 2 katına çıkarabilecek potansiyele sahip bir ülkedir. 51 yıldır un sanayisine hizmet veren köklü bir marka olarak hedefimiz Türk ununu dünyada en değerli marka haline getirerek ülkemize en iyi şekilde hizmet etmektir. Türk un sanayiine de bu konuda önemli görevler düşmektedir’’ diye konuştu.

Kaynak: Ezgi ÜNLÜ