Samsun Büyükşehir Belediyesi'nin Saathane Meydanı projesi kapsamında yapılaştırdığı ticaret alanı inşaatına, Samsun 2. İdare Mahkemesince yürütmeyi durdurma kararı verildi. Mimarlar Odası Samsun Şube Başkanı Burak Şener, "Samsun Büyükşehir yönetimini derhal kararı uygulamaya, tüm işlemleri durdurmaya, Samsun Büyükşehir Meclisini de bu alanla ilgili olarak mahkeme sonuçlanıncaya kadar işlem yapmamaya, hukuka duyarlı olmaya davet ediyoruz" dedi. 

Ne olmuştu?

Samsun Büyükşehir Belediyesi, Saathane Meydanı ve çevresinin Samsun Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu'nun 30.03.2016 tarih ve 3310 sayılı kararı uyarınca kentsel arkeolojik sit alanı ve 3. derece arkeolojik sit alanı ilan edilen kararına katkı amacına yönelik olarak, bu alanda ticaret alanı kullanımında kalan 8 katlı Apaydın İş Merkezi'ni meydan kullanımına yönelik plan tadilatına tabi tutmuş; yakın çevresinde bu yükseklikte başka büyüklükte bir yapı bulunmaması, tarihi yapıyı bozduğu ve tarihi binaların görünüşünü de etkilediği gerekçesiyle bu yapıyı kamulaştırmış ve yıkmıştı. Meydan kullanımında kalması gereken bu taşınmaz kısa bir süre meydan kullanımında kaldığını ifade eden Şener, "Daha sonra kamu yararını barındırmayan gerekçelerle meydan kullanımından yeniden ticaret kullanımına dönüştürülmüştür" diye konuştu. 

Şener, Mimarlar Odası Samsun Şubesi tarafından hukuka, mevzuata, kamu yararına, şehircilik ve planlama  ilkelerine uygun olmadığı gerekçeleri ile dava açtıklarını dile getirdi.

Açılan davada  özetle:

“….dava konusu taşınmazın meydan kullanımından çıkarılarak ticaret alanı kullanımına dönüştürülmesi ve parselin tamamına plan notları ile yapılaşma hakkı getirilmesi hususlarında bir zorunluluk bulunmadığı, teknik ve sosyal donatı dengesini bozduğu, bilimsel ve teknik gerekçelere dayanmadığı, haksız ve hukuka aykırı olduğu “

gerekçeleri ile iptali ve yürütmesinin durdurulmasına karar verilmesi istenilmiştir.

Samsun 2. İdare Mahkemesinde görülen davada verilen ara kararla,  özetle;

“Somut olayda; Mekânsal Planlar Yapım Yönetmeliği'nin 9. maddesinde belirtilen hükümler kapsamında davaya konu olan 1/5000 ve 1/1000 ölçekli nazım ve uygulama imar planı değişikliğine ait her planın kendi kademesine göre ayrıntıları içeren ayrı ayrı plan açıklama raporları düzenlenmediği, her iki plan için tek plan açıklama raporu düzenlendiği görülmekte olup, dava konusu işleme esas teşkil eden ve yapılan değişikliklere yönelik olarak tanzim edilen plan açıklama raporunun tetkikinden, raporda dava konusu plan değişikliklerinin hukuki gerekçelerinin ayrıntılı ve kapsamlı bir şekilde ele alınmadığı, sosyal ve teknik altyapı büyüklüklerinin bir önceki imar planı ile karşılaştırmalı olarak belirtilmediği, alan kullanım dağılımı tablosuna yer verilmediği, yapılan değişiklikler neticesinde eş değer bir meydan alanının ayrılmadığı anlaşıldığından, dava konusu 1/5000 ölçekli nazım imar planı ve 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişiklerinde hukuka ve mevzuata uyarlık bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır.

Öte yandan, Mahkememizce hukuka aykırı olarak tesis edildiği tespit edilen imar planı değişikliği kararlarının uygulanması durumunda, plan onama sınırları içerisindeki taşınmazların ve bu taşınmazlar üzerinde hak sahibi olan kişilerin kullanım haklarının olumsuz etkilenecek olması nedeniyle ortaya telafisi güç ve imkansız zararların çıkabileceği değerlendirilmiştir.

Açıklanan nedenlerle; hukuka aykırılığı açık olan dava konusu işlemlerin uygulanması halinde telafisi güç zararlar doğabileceğinden 2577 sayılı Kanunun 27. maddesi uyarınca teminat alınmaksızın yürütülmesinin durdurulmasına, …………. oybirliğiyle karar verildi.”

Ercan ÜSLÜ