99 yıl önce Ulu Önder Atatürk, Padişahlık veya Kraliyet gibi Tek Adam ve Tek Yetki yönetiminin zihniyetine karşı  Milletin Demokrasi yoluyla hür iradesini kullanarak seçme ve seçilme yetkisiyle kendi kendini yönetmesi amacıyla CUMHURİYETİ İLAN etmişti.

Herşeyin tek bir kişiye bağlı olduğu, istişare ve liyakat sisteminin kaybolduğu, yolsuzlukların hiç bir dönemde olmadığı kadar arttığı, Adil yargı ve adalet sisteminin çarpıtıldığı, Halkın Hakkı yerine menfaatler için savaşıldığı, üretimimizin durduğu, ekonomimizin battığı, çiftçinin, emeklinin, yetimin, memurun, işçinin, esnafın hakkının yenildiği ve mağdur bir durumda bırakıldığı, fikir ve düşüncelere ifade yasaklarının konulduğu bir Cumhuriyet dönemini yaşarken, şimdi soruyorum Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün ilan ettiği Cumhuriyet sistemi ile kutladığımız Cumhuriyet sistemi aynı mıydı? 

Üstelik nice canlar feda edilerek, kanlar dökülerek kurulmuş Cumhuriyeti bile bugün bazı zihniyetler gericilik sözleriyle eleştirilerde bulunuyor.

Oysa ;
Cumhuriyetin temeli özgürlük Cumhuriyetin temeli Demokrasi
Cumhuriyetin temeli Adalet 
Cumhuriyetin temeli Halktır. 

Ve... 
Ne güzel de dile getirmişti Atatürk Gençliğe Hitabede

Ey Türk gençliği! Birinci vazifen; Türk istiklalini, Türk cumhuriyetini, ilelebet muhafaza ve müdafaa etmektir.

Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegâne temeli budur. Bu temel, senin en kıymetli hazinendir. İstikbalde dahi seni bu hazineden mahrum etmek isteyecek dâhilî ve haricî bedhahların olacaktır. Bir gün, istiklal ve cumhuriyeti müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için içinde bulunacağın vaziyetin imkân ve şeraitini düşünmeyeceksin. Bu imkân ve şerait, çok namüsait bir mahiyette tezahür edebilir. İstiklal ve cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler. Cebren ve hile ile aziz vatanın bütün kaleleri zapt edilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir. Bütün bu şeraitten daha elim ve daha vahim olmak üzere, memleketin dâhilinde iktidara sahip olanlar, gaflet ve dalalet ve hatta hıyanet içinde bulunabilirler. Hatta bu iktidar sahipleri, şahsi menfaatlerini müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler. Millet, fakruzaruret içinde harap ve bitap düşmüş olabilir.

Ey Türk istikbalinin evladı! İşte, bu ahval ve şerait içinde dahi vazifen, Türk istiklal ve cumhuriyetini kurtarmaktır. Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur.

DEVA PARTİSİ BAFRA İLÇE TEŞKİLATI olarak CUMHURİYETİMİZE ve DEMOKRASİMİZE son nefesimize kadar sahip çıkacağımızı belirtiyor, gerçek Cumhuriyeti ve Demokrasiyi yaşayacağımız ve kutlayacağımız gelecek güzel bayramlar olması temennisiyle Aziz hemşehrilerimizin ve milletimizin 29 Ekim Cumhuriyet Bayramını en içten dileklerimle kutluyorum. 

Erdinç Çağlar 
Deva Partisi Bafra İlçe Başkanı

Editör: TE Bilisim