HDP Mardin Milletvekili Ebru Günay, Hürriyet yazarı Abdülkadir Selvi'yi aramış ve Mardin Milletvekili Tuma Çelik'in HDP'den ihracına yol açan "tecavüz" iddiasıyla ilgili olarak, "Bana hiçbir şekilde taciz, tecavüz ve şiddet demedi. Ben kadını korumak üzerinden hareket ettim. Bugün basına yansıyanlar, o gün bize bildirilse gözünün yaşına bakmazdık. Yoksa tecavüzcüyü korumam. Kimsenin gözünün yaşına bakmam…" demiş.

***

HDP yöneticilerinin, hele de kadın milletvekillerinin, "göz yaşına bakmadıklarına" binlerce şehit annesinin, şehit eşinin, şehit evladının gözyaşlarından şahidiz!

Gelelim tecavüz meselesine…

Hadi D.K.'nın şiddet yahut tecavüze uğradığını bilmiyordu Günay ve dahi diğer HDP'li kadınlar….

Ya bunlar?

***

"17 yaşındaki uzun boylu, sarışın Dilan ve 18 yaşındaki sarışın, yeşil gözlü Ağıt gibi 28 kadınla birlikte 2002-2003 arasında Cemal kod adlı Murat Karayilan 'ın korumalığını yaptım. İstanbullu olan Dilan, 2002'de Karayılan'ın kendisine tecavüz etmesi nedeniyle el bombasıyla intihar etti…"

"Dilber adlı arkadaşa, Cuma kod adlı Cemil Bayıkn tecavüz ettiği ortaya çıkmıştı. Bayık'ın emriyle infaz edildi. Örgüt yöneticilerinden Ali Haydar Kaytan'ın eşi Cemile Kaytan başka bir kampta hamile kalmıştı. 8 aylık çocuğu aldırılıp sobaya atılarak yakıldı. Örgütün ilk kadın mensuplarından olan Saime Aşkın, örgütteki terörist başlarının kadınlarla olan ilişkilerini eleştirmesi üzerine Kandil'de kendi eliyle kazdırıldığı mezarda kurşuna dizildi. Dr. Jiyan kod adlı Lamia Baski, uğradığı cinsel tacizler yüzünden Avrupa'daki ailesinin yanına dönmek isteyince Cemil Bayık tarafından 'ajan' ilan edilerek aylarca işkence gördü. Sonra kafasına sıkılan tek kurşunla öldürüldü…"

"Bir köylümüz, PKK'nın Avrupa'da eğitim verdiğini istersem göndereceğini söyleyince örgüte katılmaya karar verdim. Kandil'de kaldığım sürede tecavüze uğrayan ve hamile kalan Suriyeli iki kadın gözümün önünde kurşuna dizildi. Halen Diyarbakır'da tutuklu K.C.'nin tecavüz ettiği Asmin Evin kod adlı Selma D. durum ortaya çıkınca infaz edilme korkusuyla kendi silahıyla intihar etti. PKK, kadın teröristi çatışmada ölmüş gibi açıkladı…"

"19 yaşında katıldım. Uğradığım tecavüzü bizzat Kandil'e giderek üst yönetime anlattım. Yönetim, sessiz kalmakla, aksi halde infazla tehdit etti. Kelareş Kampı'nda hücreye kapatıldım. Kamp sorumlusu 'Cudi' kod adlı Seyithan Yılmaz ve 'Çektar' kod adlı Aziz Çelikbilek'in de dahil olduğu 12 örgüt mensubu bana tecavüz etti…"

"Hakkari'den örgüte katılan Zozan Tolhindan kod adlı Rabia Kaya (26), aynı gruptaki Andok kod adlı Barış Tekçe ve Murat kod adlı Halim Akman'ın tecavüzüne uğradı. Olay Kandil'de duyulunca, aynı kişiler Kaya'yı Kadı Dağı Çeltik mevkiinde döverek öldürdü. Cesedini askerin havadan ve karadan operasyon yaptığı Armutlu mevkiine attı. Örgüt, Kaya'nın 11 Ekim 2011'de askerin hava operasyonunda öldüğünü duyurdu. Aile cesedi bir türlü bulamadı. Örgüt cesedi 'kahraman' diyerek kardeşine teslim etti…"

***

Onlarca, yüzlerce değil binlerce örneği olan bu ifadeleri mi daha önce hiç duymadılar?

Hiçbir tecavüzcünün gözünün yaşına bakmazlarmış ya…

E hadi buyursunlar;

"Tecavüzcü PKK"nın "gözünün yaşına bakmasınlar"; "devlet"in bu cani, sapık sürüsüyle her türlü mücadelesine ortak olsunlar!

Nagehan Alçı harikalar diyarında

Sanırım ilk defa kuruyorum böyle bir cümleyi;

Keşke Nagehan Alçı haklı olsa!

Keşke, dün Habertürk ekranında iddia ettiği gibi, AK Parti, geride kalan 18 yıllık iktidarında bize Cumhuriyet ve Atatürk'le ilgili "hiçbir sorunu olmadığını" kanıtlamış olsa, keşke 23 Nisan'lar, 19 Mayıs'lar, 29 Ekim'ler, 30 Ağustos'lar üzerinde hiçbir ihtilafın bulunmadığı günler olsa… Keşke günlerdir dillendirdiğimiz bütün o kaygılar amiyane tabirle "bizim eşekliğimiz"den kaynaklansa…

Ve fakat…

"29 Ekim" defalarca "darbe" olarak tanımlandı. Cumhuriyet "parantez" sayıldı. 19 Mayıs'ta "Vahdettin'i rahmetle anıyorum" mesajları paylaşıldı. "Halkın genelini ilgilendirmiyor" denilerek 30 Ağustos'un "bayram" olmasına karşı çıkıldı. 23 Nisan'ları itibarsızlaştırmak için ilkokul çocuklarının kıyafetleri sapkın sohbetlerin konusu yapıldı.

Tamamı, son 18 yılda…

Tamamı, resmi olarak AK Parti bünyesinde bulunan, makam, mevki sahibi kişiler ve "AK Partili medya"da…