Ülkemizde AYM-Yargıtay-TBMM krizi yaşanmaktadır. Türkiye Cumhuriyeti’nin sistemini yürüten kurumlar keyfi yönetilmekte Anayasası yok sayılmaktadır.

Cumhuriyetin 100. yılında devlet organlarının, parlamentonun, yargının başına gelenler açıkça darbedir. Meclis’teki bu karar Anayasadan alınmayan yetkiyi kullanmaktır. Anayasal güvence ile korunan haklar keyfi şekilde ortadan kaldırılmaktadır. Hukuk adı altında hukuksuzluk dayatılmaktadır.

İktidar, yargıya ve demokrasiye bir kez daha darbe vurdu. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin Anayasası, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin kararıyla Anayasa’yı ihlal etmiştir! AYM’nin 2 kez hak ihlali kararına rağmen Türkiye İşçi Partisi Hatay Milletvekili Can Atalay’ın vekilliği düşürüldü.

Anayasayı, kanunları savunmakla ve uygulamakla yükümlü olan TBMM’dir. TİP Hatay Milletvekili Atalay hakkında Anayasa Mahkemesi kararlarını yok sayan Yargıtay kararının, TBMM’de okunmasıyla milletvekilliğinin düşürülmesi, halk iradesinin yok sayılmasıdır.

TBMM kararı ile birlikte hukuk sorunu daha da büyütülmüştür. Bu karar, Milletin Meclisi’nde tarihi bir utançtır.

Türkiye Cumhuriyeti, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devleti olduğunu belirtiyoruz. Anayasa Mahkemesi’nin kararlarının ise keyfi alınmadığını ve Anayasadan güç aldığını vurguluyoruz. Ancak iktidar yetkililer çeşitli kereler Anayasa Mahkemesi dahil yargı kararlarını tanımayacaklarını ifade ettiler.

Bugün; iktidar, Anayasayı, hukuk devletini ve yargıyı ayaklar altına almıştır. Ülkede hukuk sistemi iktidar eliyle yok edilmektedir.

İktidar, istenilmeyen milletvekilinin vekilliğini düşürüyor, istemediği mahkeme kararını uymuyor. Bu iktidar, istemediği grevleri yasaklıyor, patronların borçlarını siliyor, işine gelmeyen enflasyonu düşük gösteriyor. Cumhur İttifakı, işine gelmediği seçimleri baştan yeniliyor.

Anayasa Mahkemesinin HAK İHLÂLİ kararını, Yargıtay 3.Ceza Mahkemesinin tanımaması ve hatta Anayasa Mahkemesi üyeleri hakkında suç duyurusunda bulunması hükümet tarafından açıkça desteklenmiştir.

Can Atalay kararı, hukuk ve yargı faciasıdır!

Anayasaya Mahkemesinin kararlarına uyulmaması kabul edilemez. Hukuk devletinde yargı kararları beğenilsin ya da beğenilmesin tüm kesimler saygı duymak zorundadır.

“Devletin şekli ‘Cumhuriyettir’, Türkiye Cumhuriyeti de ‘toplumun huzuru, milli dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk Devletidir.”

Bu hükümler değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif edilemez. Yine Anayasaya göre “Cumhuriyeti korumak” devletin temel amaç ve görevleri arasında sayılmaktadır. Anayasada yer alan hak ve özgürlüklerden hiçbiri, “laik Cumhuriyeti ortadan kaldırmayı amaçlayan faaliyetler biçiminde” kullanılamayacaktır.

Biz biliyoruz ki!

Anayasa Mahkemesi üst kurumdur ve demokrasilerde kuvvetler ayrımı çerçevesinde yargı bağımsızdır.

TİP Milletvekili seçilmiş olan Atalay üzerinde yürütülen tartışmalar hukuk sorunu değil rejim sorunu yaratmaktadır.  Anayasal hakların ayaklar altına alındığı bu kararı kınıyoruz.

Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu olarak; Anayasa Mahkemesi kararları derhal uygulamaya konulmalı, hukuka karşı suç işlemekten vazgeçilmeli ve Can Atalay serbest bırakılmalıdır.