Son yıllarda dermatologlar, özellikle gençler arasında zona hastalığında kayda değer bir artış gözlemliyor. Acıbadem Adana Hastanesi'nden Dermatoloji Uzmanı Dr. Deniz Çetinkünar, bu durumun kaynağında gençlerin yaşadığı yüksek stres ve kaygının bulunduğunu belirtti.
Dr. Çetinkünar, “Zona genellikle 50 yaş üzerindeki kişilerde ve onkolojik tedavi gören hastalarda görülmektedir. Ancak şimdi, gençlerde de sıkça rastlıyoruz. Bunun nedenlerinden biri, günümüz gençlerinin maruz kaldığı stres ve kaygı düzeyinin artmasıdır” dedi.
Zona, suçiçeği sonrasında ortaya çıkan bir virüs hastalığıdır ve genellikle vücudun bir tarafında kabarcıklar, döküntüler ve şiddetli ağrılarla kendini gösterir. Dr. Çetinkünar, “Başlangıçta hastalar, yanma, batma ve kaşıntı gibi belirtiler yaşar. Özellikle göğüs bölgesinde tutulum olduğunda, hastalar bu durumu kalp krizi ile karıştırabiliyor” diye uyarıyor.
Zamanında Tedavi Hayati Önem Taşıyor
Zona hastalığının bulaşıcı olmadığını ancak suçiçeği geçirmemiş bireylerde hastalığın bulaşma riskinin olduğunu vurgulayan Dr. Çetinkünar, “Tedaviye erken başlamak çok önemli. Belirtilerin başladığı ilk 72 saat içinde tedavi edilirse hastalığın seyri hafifliyor. Aksi takdirde, hastalar uzun süre ağrı çekebilir” şeklinde konuştu.