Bugün, insan hakları mücadelesi uğuruna bedel ödeyenlerin ve mücadele yürütenlerin günüdür. 

İnsanlara tanınan hak ve özgürlüklerin güvence altına alınması olarak kabul edilen İnsan Haklar Evrensel Bildirgesi’nin kabulünün 73. yıldönümünde ülkemizde ve dünyada birçok insan hakkı ihlali yaşanmaktadır.

İnsanlara tanınan hak ve özgürlükler hem uluslararası antlaşmalarda hem de Anayasamızda güvence altına alınmıştır. Ancak ülkemizde İnsan Hakları Evrensel Bildirgesinde ve ülkenin taraf olduğu uluslararası sözleşmelerle güvence altına alınan temel hak ve özgürlükler açıkça çiğnenmektedir.

AKP iktidarı döneminde ülkemizde insan haklarını hiçe sayan birçok düzenleme yapılmıştır. Ülkemizde; meslek örgütlerinin, sendikaların, demokratik kitle örgütlerinin faaliyetleri yasaklanmakta ve çalışmaları tehdit edilmektedir.  Bu örgütlerin demokratik ve barışçıl miting, yürüyüş düzenleme eylemleri yasaklanmakta yurttaşların Anayasayla güvence altına alınan hakları çiğnenmektedir.

Türkiye Cumhuriyeti, insan haklarına dayalı demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devletidir. Ülkemizde özgürlüklerin, adaletin, insan haklarının korunması ve geliştirilmesi demokrasi ile mümkündür. İnsanlığı ileriye götürecek, geliştirecek ve özgür kılacak gelişmeler cumhuriyetin temel değerleriyle mümkündür.

Siyasi iktidarı, İnsan Hakları Avrupa Sözleşmesine uymaya, Evrensel Hukuk kurallarını gözetmeye çağırıyoruz.

Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu olarak; insan haklarını korumak hukukun üstünlüğü ve demokrasi ile gerçekleşeceğinin altını çiziyoruz ve ülkemizde yaşanan insan hakları, demokrasi, hukuk ve örgütlenme önündeki engellerin son bulmasını ve haksızlıkların ortadan kalkmasını istiyoruz.