Oruç, Ramazan ayına ulaşmış müslüman, akıllı ve büluğa ermiş, yolcu ve hasta olmayan erkek ve kadınlara farz kılınmış bir ibadettir.
Orucun farz, vacip,mekruh ve nafile olmak üzere dört çeşidi vardır:
1.Farz oruç:Ramazan orucu ve sadece Ramazan orucunun kaza ve keffareti için tutulan oruçlar.
2.Vacip oruç:Adak orucu ve bozulan nafile bir orucun kazası için tutulan oruçlar.
3.Nafile oruç:Muharrem, şevval..... ve sevap kazanmak için tutulan oruçlar.
4.Mekruh oruç:Ramazan Bayramı’nın ilk günü ve Kurban Bayramı’nın dört günü oruç tutmak tahrimen mekruhtur.
Orucun bozan şeyler, imsak ve iftar arasında yemek-içmek ve cinsel birliktelik şeklinde açıklanmıştır.
Kadınlarımız özel günlerinde oruç tutamadıkları gibi namaz da kılamazlar.Peygamberimizin ifadesi ile bu günlerde tutamadıkları oruçlarını daha sonra kaza ederler ancak kılamadıkları namazlarını sonradan kaza etmezler, Rabbimiz onları bağışlamıştır.
Orucu bozan bir durum üç şekilde yorumlanır:
1.Orucu bozan durum“unutarak” gerçekleşirse oruç bozulmaz, kaza ve keffaret de gerekmez.Peygamberimiz, unutarak orucunun bozulduğunu zanneden birine,Ahzab Sûresi’nin 5.,
“... unutarak hata ile bir günah işleyene sorumluluk yoktur... “âyetini okuyarak orucunun bozulmadığını tebliğ etmiştir.
2.Orucu bozan durum “gaflet ile“gerçekleşirse oruç bozulur, keffaret gerekmez sadece kazası gerekir.Şöyle ki, oruçlu olduğunu bilen biri abdest alırken ağzına su verdiğinde gafil davranıp aldığı su boğazına kaçıp yutarsa orucu bozulur, kasıt değil de dikkatsizlik ile bozulduğundan keffaret değil kaza gerekir.
3.Orucu bozan durum “kasten, bilerek” gerçekleşirse oruç bozulur hem kaza hem de keffaret gerekir.Zaten oruç tutan biri neden kasten bozar ki orucunu?! Buna rağmen bozarsa da sonucuna katlanacaktır.