Psikolog Duru Erdem; Gençlik öfkesi hepimiz için çok tanıdıktır. Göz deviren, kapıyı çarpan asi ergen davranışları kendi gençlik dönemlerimizi düşündüğümüzde hep komik anılar gibi hatırlanır ama bu durumla başa çıkmaya çalışan aileler için o kadar da komik olmayabilir.

Ani patlamalar, öngörülemeyen ruh hali değişimleri ve okuldan arkadaşlara, kıyafetlere, sofrayı kimin kuracağına kadar her konuda sık sık yaşanan kavgalar, ebeveynleri veya o gençle ilişki kuran herkesi diken üstünde hissettirebilir.

Öncelikle şunu bilmeliyiz ki öfke, duygusal benliğimizin çok önemli ve insani bir parçasıdır.  Gençler genel olarak yetişkinlerden çok daha fazla öfkeyle mücadele eder çünkü vücutları ve beyinleri hala gelişim sürecindedir ve ruh hallerini etkileyen hormonlarla çevrilidir. Beynin karar verme ve dürtü kontrolünden sorumlu kısmı tam olarak olgunlaşmamıştır. Gençlerdeki öfke aynı zamanda daha derin sorunlara da işaret edebilir. Sinirlilik, ruh hali değişimleri veya patlamalar anksiyete, depresyon gibi bozuklukların belirtileri olabilir. Tam bu noktada gencin öfkesinin muhatabının kim ve ne olduğunu ayırt etmek büyük önem taşır. Özellikle genç bireyler duygu regülasyonlarını sağlayacak yetilere sahip değillerse veya çevrelerinde yeterli destekleri yoksa okuldaki sorunlar, arkadaşlarla ya da ilişkilerle ilgili sorunlar gibi çok da önem vermeyeceğimiz mücadeleleri bile, öfke maskesiyle aşmaya çalışabilirler. 

Peki aileler bu konuda ne yapabilir ?

Psikolog Duru Erdem, '' Eğer ebeveyn ergenlik çağındaki çocuğunun normalden daha sinirli veya daha asabi olduğunu fark ederse ilk adım olarak konuyu geçiştirmemeye özen göstermelidir. Bunun yerine, bir şeylerin ters gittiğini fark ettiğinizi onlara bildirmek ve hazır olduklarında onları konuşmaya davet etmek oldukça işlevlidir. Gençler özellikle öfkeli olduklarında direnç göstermeye açık olacaklardır. Bu direncin de üstüne gitmemek, ona sabırla yaklaşarak bir çeşit açık kapı bırakmak o gençle sağlıklı bir ilişki kurabilmek noktasında büyük önem taşır. Bazen gençlerin öfkesinin muhatabı ebeveynin kendisi de olabilir. Bu noktada sakinliği korumak her ne kadar daha zor olsa da ekstra hassas davranıp durumu anlayışla karşılamak, sakinliği sağlayacak kadar süre tanımak ve sular durulmaya başladığında ebeveyn-çocuk sınırlarını gözeterek bu konu hakkında destekleyici bir sürece girmek genç bireylerin öfke patlamalarını kontrol etmede izlenebilecek en sağlıklı yollardan biridir.''dedi.