Ben,yeryüzündeki milyarlarca insandan bir insan.Ben,içinizden biri size hem en yakın hem fersah fersah uzak olan.Ben kendi iç dünyasını, masmavi,yemyeşil, çoğunlukla gri kelimelerle dışına taşıran adam.Ve ben,nedense,kendimi bildim bileli cebimde hep bir kurşun kalem ve küçük bir not defteri taşırım:bindiğim dolmuşlarda,dinlediğim müziklerde, seyrettiğim filmlerde,okuduğum kitaplarda bulduğum ilginç,hoşuma giden yada beni alıp ülkelerden ülkelere savuran fikirleri not ederim.Ve bir de,geceleri bulduğum her fırsatta, gökyüzünü seyrederim.Şayet hava açıksa,uzun uzun yıldızları inceler,takım yıldızlarına kendimce farklı adlar verir ve oralara hayali seyahatler düzenler,oralarda yeni koloniler inşa ederim.Yeni tarım alanları,gedeosuz bitkiler,sebzeler yetiştirilen çiftlikler kurarım.Ve oralarda en fazla iki katlı,ferah,bol ışık alan,içerisinde güneş ışıklarının dans ettiği evler inşa ederim.Şayet gökyüzü kapalı,kasvetli ise cadılar ve cinlerle savaşmak için özel icadım jet kaykayıma atlar,özel tasarım,hiçbir ışının ve silahın etkili olamayacağı kıyafetimi giyer,elimde orijinal silahımla onları ve bütün kötülükleri yok eder,yorgun ve duş almadan yatağıma yığılırım sabahın ilk ışıklarında.Bazende dolunaylı gecelerde suda raks eden ay ışığına eşlik etmek için yüzer yüzer yüzerim yakamozların içinde yunuslara eşlik ederek.

Ama ben, en çokta cam kenarındaki küçük masama oturup,bu yarattığım hayal âlemimi kalemimin yoluyla fanstastik benzetmelerle,gün yüzü görmemiş tasvirlerle,kâğıtlara dökerken büyük bir keyifle,küçük bir parça antep fıstıklı çikolata eşliğinde, neskafemi yudumlarım.

E,dedim ya;ben dünyadaki milyarlarca insandan sadece biri.Ama sadece kendine benzeyen,eşi benzeri olmayan biri.Tıpkı her biriniz gibi.