Bir kişinin değeri karşıdakinin ona verdiği değer kadar değildir. Kişiler kendi yetişme tarzına,kültür anlayışına,hayata bakışına göre değerlendirir karşısındakini.Bu objektif bir sonuca ulaşmamıza imkan sağlamaz.O kişinin değeri bence, kişi kendini aynada seyrettiğinde ortaya çıkar.

Tabi birde hissetmek vardır.Daha doğrusu hissettirmek.Bu karşı kişide uyandırdıklarımızdır.Kalıcı olanlarda bunlardır.Kimsenin sizi üzmesine fırsat vermemelisiniz. Hele gözyaşı dökmeniz tam bir felâkettir.Dökülen göz yaşının değeri dünyevi hiçbir şeyle mukayese edilemeyecek kadar kıymetlidir.Ve kişi âdil olmayı bilmelidir;önce kendine… 
Ve sonra sevmelidir her şeyi.Yaradanın yüceliğini idrâk edip,O’nun yansıması bilip,sevmelidir.Almaktan çok vermeli ki gerçek mutluluğa,huzura erebilsin.Sevgi yüceliktir.Sevmek büyüklüktür.
Değer vermek,saygı duymak ve bunu hayatına mihenk taşı yapabilmek en büyük sevgidir.Ve en çok hürmete değer kişilerde bu şahıslardır.Günümüz toplumunda gösterişi seven,önüne gelen her şeyi tüketen,İçini boşaltan ve sadece ambalaja kıymet veren yığınların yer aldığı dönemleri yaşıyoruz.Bu bakımdan,çoğunlukla “değer” bizim işimize yaradığı,bize hizmet ettiği sürece bir anlam ifade ediyor ne yazık ki…Bu gidişatın önüne geçebilmek için büyük çapta kampanyalar düzenlemeliyiz:kitap okuma ve okutma,insanî değerleri ön plana çıkaran paneller,konferanslar,”değer”i işleyen afişler,programlar,sinema,TV dizileri…Hemde âcil olarak…Görmüyor musunuz insanlık “S.O.S” veriyor.