Yalnızlığım;nereye koyarsam koyayım,nereye götürürsem götüreyim,hangi sokağa çıkarırsam çıkarayım, hangi şâşâlı kente götürürsem götüreyim,hangi kırlara çıkartırsam çıkartayım gitmiyor, beni bırakmıyor,beni terketmiyor.Tıpkı vefâlı bir dost,gerçek bir arkadaş gibi.

Düşsem de,kalksam da,ağlasam da,kahkahalar atsam da hep bana eşlik eder.Ne zaman başımı bir yastığa,bir kanepeye,veya masaya bıraksam o da bırakıyor.Ne zaman sessizce içimden plânlar kursam görüyor.Hülyalara dalsam seyrediyor.En mâhrem şeyler geçirsem içimden hemen beni ikaz ediyor.

Umutsuzluğa,yeise düşsem hemen: Üzülme! Her şey gibi bu da gelip geçecek! Allah’a sığın,dua et! Sabret! diyor.

Biz gökyüzüne ilk kez onunla göz kırptık yıldızlı bir gecede.Babamdan gizlice bahçemizdeki buz gibi su dolu havuza onunla birlikte girip,serinledik,gülümsedik.Onunla birlikte yakalandık İbrahim ağabeyime.Ama dayağı sadece ben yedim.Alaz alaz yandı tenim.O ağlamalarıma eşlik etti.

Ne zaman güzel bir yazı kaleme alsam,şiir yazsam ilk o tebrik edip,gülümsetir,mutluluğuma ortak olur.Zaman zaman sessiz karanlığın çizgisinde yürürken elimden tutup aydınlığa çıkartır beni.Ne zaman güzel ülkemin üstüne karabulutlar çökse,ne zaman insanlarımızın yiyecek ,giyecek,plastik şeyler, karton topladığını görsem çöplerden yüreğim bin parçaya bölünür. Kahrederim,küfrederim, isyan ederim âcizliğime.Üsttekilerin doyumsuzluklarına,duyarsızlıklarına,pişkinliklerine kızarım ve aynı ülkeyi,aynı havayı,aynı suyu paylaşmaktan utanırım,kızarım.Bu duygularımı şiirlerimle, yazılarımla kaleme alıp,paylaşırım sayfalarımda.Bu zamanlarda her saniyemin,yaşadıklarımın şâhididir yalnızlığım.

Bana göre dünyadaki en tarifsiz,en doyumsuz,en güzel mutlulukların başında evlat/lar ve bunların bir kat daha ötesindeki torun/lar sevgisi gelir.Çok şükür bu hâzları yaşadım,yaşıyorum yalnızlığımla birlikte.

Dünyadaki en büyük imtihanlardan biri,kişinin evladını kaybetmesidir:

Gecede bir kıpırdanma oldu.Dürüldü gece hiç açılmayacakmışçasına.Karanlık gökyüzü çöktü üzerime. Su üşüdü.Tenim kaskatı kesildi.Ruhum dondu.Birbiri ardına dizildi acılar,depresif hüzünler. Bir kocaman,bir beyaz ay düşüverdi,çakılıverdi yeryüzüne.Duvarlar…Duvarlar yıkılı yıkılıverdiler üzerime.Altında kalan gene ben ve yalnızlığımdık hep.Bir soluksuz,bir bitimsiz karanlıktan,bir aydınlığı görünmeyen dehlizden bağırıyorum bağırıyorum.Ruhum,kalbim cenderelerde sıkılıyor.Bir duyan,bir koşan,bir beni yeterince anlayan yok.

İşte bu tarifsiz acıyı en derin,en fırtınalı,en isyanlı şekilde yaşadım,yaşıyorum hâlâ.Bu anlarda en büyük destekçim, sırdaşım, yandaşım,yoldaşım,arkadaşım gene yalnızlığımdı.

Şimdi ise,dışımdan hâlâ gümrâh bir çınar gibi görünürken,içeride uçurum kenarında,hayata tutunmaya çalışan eğri büğrü,küçücük,tek tük yapraklarıyla nefes almaya çabalayan ağaççık gibiyim.

Ve bunu farkeden sadece yalnızlığım.Sadece paylaşan yalnızlığım.

..

İnsanın gerçek ve kadim tek gerçek dostu yalnızlığıdır.