Efendisi olmak hayatın yaşarken,kölesi değil!

Öfke,can sıkıntısı duymadan,yakınmadan,yeise fazla kapılmadan karşılaşmak gerek hayatla güçlü bir fatih gibi.Ve içindeki ruhun özgür olduğunu hissettirerek dışardakilere hiçbir müdahaleden etkilenmeyeceğinizi göstere göstere yaşamak...

Bulutlar içiçe bugün.Mazgallarda yağmurlar.Ayazda kalmış ruhumun bodrum katına sakladım çığlıklarımı.Yaprak gibi tir tir titriyor kalbim.Aklım kayıyor ellerimden.Başımı uzatıp,dışarıya ve gökyüzüne bakıyorum açık penceremden; Gölgeler,ışıltılar altında rüzgârın sessizce dalgalandırdığı tırmanıcı bitkiler,rengârenk çiçekli asalak sarmaşıklar,böğürtlenler sarmalıyor devasa çam ağaçlarını. Bir sığırcık kondu dala ve tarıyor gözleriyle etrafı.Batmaya başlayan akşam güneşi parlıyor açık penceremde.Sivrisinek sürüsü beliriyor,havada asılı,dengede kalarak odanın ortasında.Sonra ok gibi fırlıyorlar ters yönlere.Tedirgin oluyorum biraz. Elimin tersiyle kişeliyorum üzerime gelenlerini.

TV’de bir şarkı…Bir parçası oluyorum o şarkının.Ve içime doğru yavaşça kanatlarımı çırparak,çığlık atarak,içimin denizindeki martılara eşlik ediyorum.Gülüyorum.Derin nefesler alıp veriyorum cam kenarında.Koruların ıslak,taze sessizliğini duyumsuyorum şu an.Ve toprağın muhteşem,baş döndüren kokusunu.Engin ve saf sevginin neşesini,hazzını yaşıyorum.Nedir bu ruhumdaki çiçeklenme?Nedir bu üzerime inen ve benden yükselen sevgi?

Dışarı çıkmak istiyorum.Dışarı!Gün ışığına çıkmak ve gökyüzüne ve güneşe ve hâreli bulutlara ait olmak,onlarla bütün olmak.Onlarla dimdik yürümek,canlı,esnek adımlarla.Ve ardından koşmak. Olabildiğince koşmak…Koşmak…Nefeslerim nefessiz kalıncaya dek koşmak ormanın derinliklerine doğru.

Ve kimseye ait olmadığımı,kimseyle bir hesabım olmadığını haykırarak söylemek,

Ve efendisi olmak istiyorum yaşadığım hayatın, yaşarken,kölesi değil!

Ve ağzına kadar zengin kelimeler,cümlelerle,neş’eyle,sevgiyle dolu bir gemi olmak istiyorum

kendi iç denizimde.