Bir kimsenin düzenli olarak, günlük olaylarla ilgili yorumlarını, bunlardan kaynaklanan o günkü anlayışlarını, düşüncelerini, üstüne tarih atarak kaleme aldığı kısa yazılara “günlük” veya “günce” denir.
1-   Yaşanan olayların, izlenimlerin günü gününe yazılması ile oluşurlar
2 –  Birinci kişi ağzından yazılmış kısa ve özlü yazılardır
3 – İnandırıcı, içten ve samimidirler.
4 – Konuşma diline yakın bir dil kullanılır.
5 – yazarın kişiliğini, görüşlerini ve ruhsal yapısını yansıtırlar.
6 – Gerçekler, yaşanılanlar değiştirilmeden, çarpıtılmadan yazılır
7-  Tarih, 
biyografi anı, … için birer belge değeri taşırlar.

* "Günlük" terimi Tanzimat'tan sonra "ruznâme" ile karşılanmıştır. Divan edebiyatındaki "vakayinâmeler"de bir tür günlük sayılır.

- Edebiyatımızda "günlük" terimini ilk kez Falih Rıfkı Atay kullanmıştır.

- Günlük, "anı" ile karıştırılmamalıdır. Günlükleri anılardan ayıran temel özellik, günlüklerin günü gününe yazılmasıdır. Anılarda ise yaşananlar, daha sonraları bellekte kalan biçimiyle yazıya dökülür. Günlük, bir edebiyat türü olarak asıl kimliğini 1940'tan sonra kazanmaya başlamıştır.