Bir zamanlar çocuktum.Güzel günlerdi.

Bizim mahalle gürültülü bir yerdi.Çocuklar sokaklarda sürekli bağırırdı.Patırtı hiç eksik olmazdı.Anneler gündelik işlerini bitince kapı önlerine minderlerini atıp yere,örgü örüp mahallede,evlerde,memlekette olup bitenleri kendilerince yorumlarlardı:kimin kızı evlenmiş?Kimin oğlu askere gidecekmiş?Gaz yağı zamlanmış gene? Ekmek karneye bağlanacakmış….Tabi bu arada gürültü yapan çocuklara bağıran annelerin sesleri de hiç eksik olmazdı sokağımızda.Bir tek annem farklıydı sanki.Onun sesinin yüksek çıktığını duyan olmazdı sokakta.

Orta 2.sınıftaydım.Hafta sonuydu.Arkadaşlarla boş arsada top oynarken diğer mahalle çocuklarıyla kavga çıkmıştı.Kavga büyünce mahallenin kadınları gelip bağıra çağıra çocuklarını alıp,kimi döverek,kimi söverek,kimi elinden tutarak,kimi sözle döverek evlerine sürüklüyordu.Annemde sadece ; Süleyman! Düş önüme ,doğru eve! demişti.

Biraz endişeyle süklüm püklüm eve gelince maçta olanları anlattım.Ve kavganın çözüm olmadığını anlattı kendince.

Konuşma bitince anneme dönüp;

Anne bende yaramazlık yapıyorum,bende kavga ediyorum,top oynayıp terliyorum ama sen arkadaşlarımın anneleri gibi herkesin içinde beni azarlayıp dövmüyorsun,niye?

Dediğimde: Edepli hanımların ortalık yerde sesi fazla çıkmaz,çıkmamalı,yakışık almaz oğlum.Ancak,haksızlığa uğradığımızda sesimizi yükseltiriz.Ayrıca siz çocuksunuz. Tabi ki çocuklar yaramazlık yapar,yeri gelir kavga yapar,yeri gelir üstü başı toz toprak olur.Bizler anneyiz,çocuklarımızı azarlamak için değil,sevgiyle büyütmek için varız..Aşağı yukarı yukarı buna benzer cümleler kurmuştu aklımda kaldığı kadarıyla.Ama o zaman pekte ne anlamlara geldiğini kestiremesem de cümlelerin,annem dediğine göre iyi bir şeylerdi,diye geçirmiştim aklımdan.Ayrıca en önemlisi annemin beni arkadaşlarımın ve teyzelerin yanında hiçbir zaman azarlamaması hep hoşuma gitmişti.Sanırım annemin bana karşı bu davranışını,sevgisini ara sıra kullanmıştım bende bir çok çocuğun yaptığı gibi.

Şimdi uzun uzun yıllar geride kaldı.Ne o nâif annem kaldı,ne de o curcunalı,seslerden uyuyamadığımız,ama bir o kadar dayanışmanın çok olduğu mahalleler…

Zaman apartmanlara köyleri tıkış tıkış doldurup,bir merhabanın bile çok görüldüğü zaman.İşte,neden eski zamanlar güzeldi? diyenlere minicik bir kesit..