Seçime ramak kala hükümetin kamu işçisine verdiği %45 oranındaki zam sadece bir ulufedir. Ne kamu işçisi adına ne de kamu memuru adına kabul edilebilir bir rakam değildir.

Kamunun çalışanları için temel ücret açlık sınırında asgari ücret olmuştur. Kamunun bir çok kurumunun memurları 11-12 bin lira aralığında maaşlar almaktadırlar. Acilen kamu çalışanlarını mahkum oldukları açlık sınırından kurtaracak insanca yaşatacak bir düzenleme ihtiyaç vardır.

Hazineden ve maliyeden sorumlu bakanımızın, ekonomimizi gözündeki ışıltıyla, ya da neo klasik ekonomi politikalarından epistemolojik kopuşu temsil eden heterodoks yaklaşımla yönettiği, en doğru ifadesiyle aslında akıldan ve bilimden kopuşun yaşandığı bir dönemin içindeyiz.

Bu dönem biz kamu çalışanlarının sadece açlığa ve yoksulluğa mahkum edildiği bir dönem olmadı, yetmezmiş gibi liyakatsiz gerçek mi karikatür mü olduğu ayırt edilemeyen bir dönem oldu. Artık akıl ve ruh sağlığımızla da oynuyorlar. 

Kamu Ar’ın Nisan ayı verilerine göre açlık sınırının 11 bin 632 lira olduğu, yoksulluk sınırının ise 30 630 lira olduğu bir dönemde, maaşlarımızın yüzdelik dilimlerle 45 ya da 50 artıyor olmasının bir anlamının kalmadığı günlerden geçiyoruz.

Şimdi verdikleri yüzdelik zamlarla bir kamu çalışanın yoksulluk sınırını dahi geçemediği, sadece açlıkla sınandığı bir dönemde, bizler için ev almak ya da araba almak, beyaz eşya ya da mobilya almak tamamen hayal oldu.

Tam da bu nedenle çok sıkıştıkları seçim arifesinde, aklımızla alay edercesine işçiye yüzde 45 zam yapıyorlar. En düşük kamu işçisinin aylığını 15 bin liraya çıkarıyorlar.

Biz kamu çalışanlarının en büyük derdi artık geçim derdidir. Yüksek kiralar, altından kalkılamaz faturalar ve gıda fiyatlarının gün aşırı arttığı bu yüksek enflasyon ortamında ayın başında maaş gününde ay sonunu düşünür hale geldik.

Bu nedenle yüzdelik artışlar ne olursa olsun bir ay sonra, geçen ayı arar hale geliyoruz. Sorun ülkemizi bu enflasyondan kurtaracak ekonomi politikalarını üretmekten geçmektedir. Sorunu yaratanların çözemediğini yıllardır görüp yaşıyoruz. Dolayısıyla seçime beş gün kala yapılan zamlarında biz kamu çalışanlarını kandırmaya yetmeyeceğini söylemek bizler adına bir zorunluluktur. 

Buradan kamu işverenine seslenirken; bizi mahkum ettikleri açlığa ve yoksulluğa razı olmayacağımızı bir kere daha haykırıyoruz. Faiz mi sebep enflasyon mu sonuç bizi ilgilendirmiyor, biz yaşadığımız sıkıntıyı biliyoruz buna da razı değiliz.