"Her karışı bir mücize-AZERBAYCAN"serisindən:

                                               Bakü -  Hazar’ın cilveli kızı 

Azerbaycan dünyanın en eski medeniyet merkezlerinden biridir. Azıkh, Tağlar, Damcılı, Daşsalahlı, Gazma mağaralarında ve ayrıca Azerbaycan topraklarındaki diğer yerleşim yerlerinde bulunan arkeolojik buluntular, 300-400 bin yıl önce yaşamış bir insanın çene kemiği –‘Azıhdamı’ (Azikhanthropus), Azerbaycan'ın ilkel insanların yaşadığı topraklardan olduğunu kanıtlıyor.

Bu nadir buluntu nedeniyle Azerbaycan toprakları "Avrupa'nın en eski sakinleri" haritasına dahil edilmiştir.

Yaklaşık 5 bin yıllık devlet geçmişine sahip Azerbaycan toplumu, dünyanın en eski devletçilik geleneklerine sahip milletleri arasında yer almaktadır.

Azerbaycan topraklarında ilk devlet kurumları veya etnik-siyasi derneklerin oluşumu bin yıl öncesine dayanmaktadır.

Bugünden itibaren Azerbaycan'ın şehirleri ve bölgeleri hakkında bir dizi makaleyi "Kizilirmakgazetesi" okurlarının beğenisine sunacağız.

Bu projeyi başlatma amacımız kardeş ülke Azerbaycanı daha yakından tanıtmak, Türk okurlarımızı Azerbaycan hakkında kısaca da olsa bilgilendirmek ve onları bu güzel ülkeye davet etmektir.

Ramana Köyündeki Kale

İlk yazımızda Azerbaycan'ın başkenti Bakü'den bahsedeceğiz. Bakü, Hazar Denizi kıyısındaki konumu nedeniyle genellikle "Hazar'ın nazlı kızı" olarak anılır.

Bazen Hazar Denizinin koynunda bir bebek gibi mışıl mışıl uyuyan Bakü, bazen şımarık bir çocuk gibi sızlanır, bazen genç, çekici, cilveli bir kız gibi nazlanır.

Her taşında, her duvarında tarihin yattığı , binlerce yılın sırları bu taşlarda, bu duvarlarda saklı şehirdir Bakü.

İçerişehir2 (1)

Mavi Hazar'ın cilveli kızı.
Doğduğu günden bu yana çok acılar çekmiş, tarihin kanlı yıllarına tanıklık etmiş olsa da güzelliğini ve çekiciliğini her zaman korumuştur.
En yetenekli ustaların altın elli saçlarını okşadığı Bakü, binlerce yılın sırdaşı olmasına rağmen her geçen gün güzelleşiyor, her geçen gün gençleşiyor.

Haydar Aliyev Merkezi (1)

Kapıyı çalan misafirinə gülümseyerek kapı açan, onu çeşit çeşit yemeklerle süslenmiş sofrasının baş köşəsine oturtan, muğam ve semfonik eserleriyle misafirinin ruhunu coşturan şehirdir Bakü.

Bakü, büyük bir bilim, kültür ve sanayi merkezi olan bağımsız Azerbaycan Cumhuriyeti'nin başkentidir.

Bakü kadimliği, yüzölçümü ve nüfus sayısı bakımından Doğu'nun en eski ve en büyük şehirlerinden biridir.

Bakü Geceleri (1)

Nüfusu 2 milyon 500 bini geçen bu şehrin yüzölçümü 2 bin 140 km2’dir.

Tarihi kaynaklar, Bakü şehrine ve Bakü'nün Abşeron yarımadasına eski çağlardan beri insanların yerleştiğini ve burada yerleşimler oluşturduğunu söylüyor.

Eski yazılı kaynaklarda adı mucizevî bir şehir olarak geçen Bakü çok eski bir tarihe sahiptir. Uzak geçmişte, bu yerlere giden gezginler, Abşeron'un "alev dilimleri" hakkında hayretle defalarca yazmışlar.

Bakü şehrinin fiziki ve coğrafi şartları, Kuzeyden Güneye, Batıdan Doğuya uzanan göç ve ticaret yollarının ("İpek Yolu") merkezinde olması, iklim şartları eski çağlardan beri dünya üzerinde bulunan nafta adı verilen yakıt ve enerji zenginliğinin varlığı, eski çağlarda insanların ilgisini buraya çekmiştir.

Ateşgah (1)

Bakü'den ilk kez 3500 yıl önce ilk Mısır firavunu Menesa döneminde ‘Ölüler Kitabında’ bahsedilmiştir.

Ayrıca Augustus Gaius, Bakü'nün Abşeron ve Gobustan'daki 12.000 yıllık taş yazıtlara, arkeolojik buluntulara ve Roma imparatoru Pompey ve Lucullus tarafından Bakü çevresinde (40 km Güneyde) inşa edilen askeri kamplara dayanan antik bir şehir olduğunu söyledi. M.Ö. 1. yüzyılda Transkafkasya'yı işgal etmek için Octavius'un yazdığı bir taş yazıt bunun kanıtıdır. Bu tarihler dikkate alındığında bugün Bakü 5.500 yıldan daha kadim bir geçmişe dayanıyor.

Bakü 12. yüzyılda Şirvanşah devletinin, 16. yüzyılda Safevi devletinin, 17. yüzyılda Osmanlı İmparatorluğu'nun ve 18. yüzyılda Bakü Hanlığının ana şehirlerinden biriydi.

Şirvanşahlar

Bakü çevresindeki yerleşim yerlerinin de ilginç geçmişleri var.

Örneğin Maştağa, Bakü'nün en büyük köyüdür. Bu köyün adı, bir zamanlar buraya yerleşmiş olan Massaget kabilesinin adıyla ilişkilidir.

Türkan köyünün tarihi, Hazar Denizi'nin Güney ve Kuzey kıyıları boyunca ilerleyerek Hazar Denizi'nin batı kıyılarına ve Azerbaycan'a yayılan buralara kalıcı olarak yerleşen Türk kökenli Türkmen boylarıyla, köyün adı da boyların adıyla ilişkilidir.

Baruka, Bagavan, Ateş-i Bagavan, Bakih, Bakuya, Bad-Kube (Farsça - rüzgara açık), Baku, Baka - bunlar Bakü şehrinin eski zamanların yazılı kaynaklarında bulunan ilk isimleridir.

Hükumet Evi1

5. Yüzyılın ilk yarısında yaşamış olan Bizanslı yazar Priscus Paniyski, İskit'ten Midya'ya giden yolu anlatırken, Bakü yakınlarında ‘deniz taşından çıkan alev’den bahseder. Bu, Bakü yakınlarındaki ateşlerin ilk kronolojik göstergesiydi. 9. Yüzyıldan itibaren Bakü, Bakıh, Bakuya, Bakuye kelimeleri ilk defa Arap kaynaklarında geçmektedir.

1846 Yılında Bakü yakınlarındaki Bibi-Heybet yerleşiminde ilk petrol kuyusu mekanik olarak kazılmıştır.

Bu olayın ardından kısa sürede yabancı yatırımcıların Bakü'ye akımı başlandı. Bunlar arasında ünlü Nobel kardeşlerini örnek göstere biliriz.

20. yüzyılda. Bakü'de kültürel yaşam gelişmeye başladı: tiyatrolar açıldı, bir opera binası inşa edildi. O zamanlar Bakü "Kafkasya'nın Paris'i" olarak adlandırılıyordu.

Havaray1

15 Eylül 1918 yılında  Azerbaycan Demokratik Cumhuriyeti'nin milli ordusu ve Nuru Paşa liderliğindeki Osmanlı Türk İslam Ordusu'nun bazı bölümleri Bakü'yü Bolşevik, Ermeni-Taşnak ve İngiliz askeri birliklerinden kurtardı ve Bakü, Türk ve İslam dünyasının ilk demokratik devleti olan Azerbaycan Demokratik Cumhuriyeti'nin başkenti oldu.

28 Nisan 1920 yılında  11. Kızıl Ordu Bakü'yü işgal etti ve Azerbaycan SSCB bünyesinekatıldı.

Sovyet döneminde Bakü, Azerbaycan Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti'nin başkenti oldu ve SSCB'nin en büyük idari, endüstriyel, bilimsel ve kültürel merkezlerinden biri haline geldi.

İkinci Dünya Savaşı sırasında Bakü, SSCB'nin zaferinin ana faktörlerinden biri olarak kabul edilen askeri havacılık ve zırhlı araçlar için yakıt sağlayan stratejik merkezdi. Savaş sonrası dönemde  de Bakü, uzun süre SSCB'nin en önemli petrol bölgelerinden biri olarak kaldı.

19. Yüzyılın sonlarından itibaren Bakü, petrol ve gaz üretiminin önemli merkezlerinden biri haline geldi. Petrol endüstrisine ek olarak, burada tekstil endüstrisi, mekanik fabrikalar, tütün fabrikaları, değirmenler, imalat tesisleri vb. kurulmaya başladı.

20. Yüzyılın ortalarında Bakü'de petrokimya, makine yapımı, metal işleme sanayi ve inşaat malzemeleri üretimi gelişmeye başladı.

Şu anda Bakü şehri, tüm Güney Kafkasya bölgesinin bilimsel-teknik ve endüstriyel merkezidir. XXI yüzyılın başından itibaren Azerbaycan'ın başkentinde askeri sanayi, yüksek teknoloji alanları ve bilgi teknolojileri büyük bir başarıyla gelişmeye başladı.

Bakü, zengin rekreasyon ve eğlence endüstrisi altyapısı ile hızla bir turizm kenti olma yolunda ilerliyor.

Azerbaycan'ın başkentinde onlarca beş yıldızlı otel, ticaret ve iş merkezi, spor ve eğlence kompleksleri faaliyet gösteriyor.

Yüzlerce renkli atraksiyonu ve oyun makineleri ile müşterilerinin ilgisini çeken Avrupa'nın en büyük kapalı mekanı Megafun eğlence merkezi de kapılarını Bakü sakinlerine ve misafirlerine açmıştır.

Bakü aynı zamanda Azerbaycan'ın kültür ve bilim merkezidir. 1873 Yılında ilk milli tiyatro burada kurulmuş ve 1908'de Müslüman Doğu'da ilk opera "Leyli ve Mecnun" ilk kez sahnelenmiştir. Azerbaycan'ın ilk üniversitesi ve ilk kütüphanesi Bakü'de açılmıştır.

Şu anda Azerbaycan'ın başkentinde 30'dan fazla devlet ve özel yüksek öğretim kurumu faaliyet göstermektedir.

Bakü Devlet Üniversitesi, Azerbaycan Devlet Petrol Akademisi, Azerbaycan Tıp Üniversitesi, Azerbaycan Teknik Üniversitesi, Azerbaycan Devlet Denizcilik Akademisi, Azerbaycan Turizm Enstitüsü ve Bakü'nün diğer yüksek öğretim kurumlarında sadece Bakü halkı değil, yabancı öğrenciler de yüzlerce farklı uzmanlık alanında eğitim görmektedir.

Bakü merkezinde 221 bin m2 alan, eski bir kale var - UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer alan bir yerleşim bölgesi ve tarihi-mimari bir rezerv olan İçeri Şeher korudur.

Bu nadir açık hava müzesinde, farklı dönemleri kapsayan 50'den fazla tarihi ve mimari eser bulunmaktadır. Günümüze gelen anıtlar arasında Şirvanşahlar Sarayı, Kız Kalesi ve Kesik Kale Minaresini sayabiliriz.

Bakü'nün en görkemli ve gizemli anıtlarından biri, Ulusal Sahil Parkı'nın önünde bulunan ünlü Kız Kalesi'dir.

Kale, antik kale duvarlarının Güneydoğu kesiminde, sahil parkının (bulvar) yakınında bulunan savunma amaçlı tarihi bir anıttır. Bu nadir kule şeklindeki anıtın çözülmemiş birçok tarihi-mimari gizemi var.

Birinci katta yüksekliği 28 m, çapı 16,5 m'dir. Birinci kattaki duvar kalınlığı 5 m'yi bulmaktadır.

Kalenin içi 8 kata ayrılmıştır. Her katı kesme taştan inşa edilmiş ve üzeri kubbe şeklinde tavanla örtülmüştür. 1964 yılından beri müze olarak hizmet veren kale, 2000 yılında UNESCO Dünya Mirası Listesi'ne eklenmiştir.

Bu kale çok eski zamanlarda yapıldığı için kuruluş tarihi ile ilgili tartışmalar devam etmektedir. Bazı araştırmacılar Kız Kulesi'nin yapılışını MÖ 6. yüzyıla tarihlendiriyorlar.

Bakü'ye gelen yabancı ziyaretçilerin sıklıkla ziyaret ettiği tarihi yerlerden biri de Surahanı yerleşiminde bulunan 17. yüzyıldan kalma ateşperestlerin tapınağı olan Ateşkah'tır.

O kayanın üzerinde yer alır, yer altı gazı sayesinde binlerce yıldır alevleri sönmemektedir. Muhammedli köyü yakınlarında kayaların altından dışarı fırlayarak yanan doğalgazı hala görebilirsiniz. Bu yerin adına "Yanar Dağ" deniyor.

Dostlar, eğer Bakü'ye gidiyorsanız, bir tarihi kompleksi daha ziyaret etmeyi unutmayın. Gala'nın Abşeron köyündeki Bakü Devlet tarihi-etnografik koru. Tunç Çağı'na ait antik camiler, yollar, avlanma yerleri, eski bir mezarlık (15. yüzyıl), hamamlar ve yerleşim yerleri burada korunuyor.

Gala, bazen Abşeron'un "İçeri şehri" olarak adlandırılan bir Abşeron kasabasıdır.

Modern Bakü her geçen gün daha da güzelleşiyor, yeni binalar ve imar çalışmalarıyla şehrin çekiciliği artıyor.

Eurovizyonn şarkı yarışmasının  yayını zamanı tüm dünyanın izlediği 3 kuleden oluşan Flame Towers kompleksi ve en modern konser kompleksi Crystal Hall bunlara örnektir.

Bu yeniliklerin yanı sıra içinde kongre merkezi, müze, kütüphane ve 9 dönümlük bir alan üzerinde park bulunan ünlü Haydar Aliyev Kültür Merkezi'ni de görürseniz pişman olmazsınız. Bina, ünlü kadın mimar Zaha Hadid tarafından tasarlanmıştır.

Bakü hakkında daha detaylı yazabiliriz. Fakat "bin kere okumaktansa bir kere görmek daha iyidir" düşüncesinden hareketle Hazar Denizi'nin cilveli kızı Azerbaycan'ın başkenti Bakü'ye gitmenizi tavsiye ederim.

Azerbaycan'a gidin, Bakü'nün güzelliğine kendiniz tanık olun.