Şiirlerimin kelime hazinesi kimsede yoktur

Dipsiz uçurum gibidirler;

Her şeyi yutar,orada toplar,biriktirirler.Gerektiğinde o kelimeleri cümleye dönüştürüp, anlam yükleyip bir demet kır çiçeği gibi sunarlar.Biraz dikkatli bakarsanız pencerelerinden çocukluğunuzu görürsünüz:ilk sokağa adım atışınızı,sokaklarda koşuşturmacalarınızı.İlk dizlerinizin ufff oluşunu ve annenize öptürüşünüzdeki sevinç ağlama karışımı gözyaşlarınızı…İlk sevgiliyle ilk buluşmanızdaki o kalbinizin duracakmış atışındaki yaşadığınız heyecanınızı ve ilk kelimelerinizin tanınmayacak şekilde ağzınızdan çıkışını görürsünüz. Ha,birde;delikanlılığınızı,eylüllerinizi,sonbaharın kışa bakan yanlarını…

Bazan kışın ortasında yaşadığınız âni baharlarınızı,gözlerinizin bir noktaya sabitlenerek dalışlarını,ellerinizin yanışını,dillerinizin özlemden lâl oluşunu…

Bazanda bu pencereden,gitmeyi istediğiniz kentleri,dağbaşındaki salaş kulübeyi,ıssız sahillerdeki meltemi hissedersiniz teninizde.Hayatın içinize romantik bir Akdeniz gecesi gibi yerleşişini görürsünüz.Özgürlük rüzgârları at koştururken gönül ovanızda,

mutluluktan sarhoş oluşlarınızı seyredersiniz.

Bazanda hüznün gemilerinin limanınıza demir attığını,uykusuz gecelerinizi,nevrotik kaçışlarınızı,gözleriniz bulut bulut yağarken,teninizin ıslanışını yaşarsınız gecenin üçlerinde.Adını,dudaklarını,saçlarını tenini,en çokta gözlerini unutamayışlarınızı bütün hücrelerinizde yaşarken,yüreğinizin âdeta mengenelerde sıkıldığını okursunuz dizelerimde.

Dedim ya, şiirlerimin kelime hazinesi kimsede yoktur