Evlilik, eşitlik ve paylaşım üzerine kuruludur. Kocalar, evde eşlerine yardımcı olmalı, onları hayat arkadaşı olarak görmelidir.
Evlilik, sadece duygusal bir bağ değil, aynı zamanda bir ortaklık ve paylaşımdır. Bu ortaklık sadece finansal konularda veya dışarıda işlerin yürütülmesinde değil, evin içinde de kendini göstermelidir. Ne yazık ki, günümüz toplumunda hâlâ birçok evde eşlerin yükü eşit şekilde paylaşılmıyor. Özellikle kocaların, eve geldiklerinde eşlerine yardım etmeyi "lütuf" olarak görmesi, ilişkilerde ciddi eşitsizliklere neden olabiliyor.
Evlilik, karşılıklı anlayış ve işbirliği üzerine inşa edilmelidir. Kadınlar, evde sadece yemek yaparak, çocuklara bakarak ya da temizlik yaparak “geleneksel” bir rol üstlenmek zorunda değildir. Aynı şekilde, erkeklerin eve gelince sadece iş stresinden sıyrılmayı beklemeleri ve eşlerinin tüm ev işlerini üstlenmelerini beklemek de adil değildir.
Ev, iki kişinin birlikte yaşadığı, sorumluluklarını birlikte paylaştığı bir yer olmalıdır. Kocalar, evin içinde sadece "çalışan" ya da "dışarıdaki işler" ile ilgilenen bir figür olmamalıdır. Evdeki yük, her iki eşin de omuzlarına eşit şekilde dağıtılmalıdır. Ev işleri, yemek yapmak, temizlik yapmak, alışverişe gitmek gibi görevler yalnızca kadınların sorumluluğunda değildir. Erkeklerin de bu sorumlulukları üstlenmesi, hem eşitliği sağlayacak hem de evdeki atmosferi iyileştirecektir.
Birçok kadının, kocalarının eve geldiğinde "işten yorgun geldiklerini" söylediklerine tanık oluyorum. Ancak, işten yorgun gelmek, evdeki sorumluluklardan kaçınmayı haklı çıkarmaz. Her iki eşin de işten, çocuklardan, ev işlerinden ve günlük yaşamın zorluklarından payına düşeni alması gerekir. Eşler, birbirlerinin yorgunluğunu anlamalı ve birlikte çözüm aramalıdır. Birlikte taşımak, birlikte yaşamanın en temel ilkelerinden biridir.
Evlilik, birbirini tamamlayan iki kişinin bir arada büyümesi, gelişmesi ve hayatı paylaşmasıdır. Evdeki her iş, sadece kadının ya da sadece erkeğin değil, her ikisinin de ortak sorumluluğudur. Evde eşlerin birlikte hareket etmesi, bir çiftin duygusal bağlarını güçlendiren en önemli unsurlardan biridir. Bu sadece temizlik ya da yemek yapmaktan ibaret değildir; aynı zamanda çocukların eğitimi, aile içindeki iletişim, duygusal destek ve karşılıklı saygı gibi alanları da kapsar.
Kocalar, eşlerini evde bir hizmetçi gibi görmemeli, aksine hayatın her alanında birlikte yol alacakları bir yol arkadaşı olarak görmelidir. Evlilik, eşitliğe, anlayışa ve yardımlaşmaya dayalı olmalıdır. Birlikte yaşamayı, birlikte taşımayı öğrenmek, sadece evin içinde değil, dışarıdaki dünyada da daha güçlü bir bağ kurmanıza yardımcı olacaktır.
Evlilikteki en önemli şey, yüklerin paylaşılması ve iki kişinin birbirine destek olabilmesidir. Kadınlar, erkeklerin sadece dışarıdaki dünyasında değil, evde de onları en büyük destekçisi olarak görmek ister. Erkeklerin de eşlerine saygı göstererek, evdeki tüm sorumlulukları birlikte taşıma bilincine varması, her iki taraf için de daha sağlıklı, daha mutlu bir yaşamın kapılarını aralayacaktır.